Aspendos Antik Kenti

Aspendos‘u ilk olarak 1992 senesinde görmüştüm. Şubat ayı olmalı. O dönemden elimde sadece tiyatronun dış görünümüne dair bir tek foto var. Sonrasında Antalya taraflarına defalarca gitmiş olmama rağmen Aspendos tarafına pek geçmemiştim. Aspendos’u ilk defa adamakıllı gezmem 2011 yılının Mayıs ayında olmuştu. Tüm antik kenti adımladığımızı anımsıyorum. Son olarak ise geçtiğimiz günlerde, yani 2015 yılının Ekim ayında gittim. Bu sefer o kadar uzun boylu gezmeyip tiyatro ve çevresinde dolanmış, devamında antik su kemerlerini fotoğraflamıştık. Çünkü akşamına İstanbul’a uçacak ve daha Perge’yi gezecektik. hava da limoniydi.

Aspendos Tiyatrosu’ndaki restorasyon ise bir tartışma konusu haline gelmişti. Açıkcası bu süreçte gezi esnasında olduğumuz için bu tartışmaları fazlaca inceleme imkânım olmadı. Çok az okuma yapabildim. Ama garip olan şu ki ne konuşanların, ne de gazetede yahut internette haber yapanların tiyatroyu görmediği çok netti. Yani işkembeden sallanan bir durum vardı ve trollerin istediği oluyordu. Başlığa restorasyon rezaleti çekiliyor ama yazının içeriği gayet makul bir haberi gösteriyordu. Böyle de durumları gördüm.

Bilen bilir. Restorasyonlar konusunda bende hep şikayetçiyimdir. Özellikle İstanbul’daki eserler mahvediliyor. Anadolu’da gördüğüm örnekler çok iyiydi. Ama benim şikayetim restorasyonun gereksizliği üzerinedir çoklukla. Restorasyon adı altında hiçbir işe yaramayan eserleri cilloplaştırmak; gereksiz yere eserleri pırıl pırıl hale getirmenin bir manasını bulamıyorum. Korumak, ömrünü uzatmak adına yapılırsa, eyvallah.

Aspendos’ta mutfak mermeri kıvamında bir restorasyon yok. Yeni koyduğunuz mermer elbette henüz kirlenmemiş, doğal etkilere maruz kalmamış olacak. Bu konunun uzmanları bu iş için en uygun malzeme bu dediği anda bana susmak düşer. Ancak ben yine de bu kadar fazla tamirata gerek olmadığını düşünenlerdenim. Eğer ki tiyatro bir antik eser olmanın haricinde bir gösteri merkezi olarak kullanılmayacaksa. 

Aspendos ile ilgili benim bir şikayetim de, antik kenti gezmenin zorluğu üzerinedir. Tabelalar herhalde uzun yıllardır hiç değiştirilmemiş olmalı ki artık okunmuyor. 2011 gezisinde bile zorlanmıştık. Bu sefer o kadar ilerilere yürümedim ama yol üzerindeki tabelaları okuyamadım. Ayrıca yürüme yolları fena halde taşlık halde. Burası sıcak bir memleket ve gelen ziyaretçiler genelde tatil için geldiği için donanımlı bir kıyafetle geziye çıkmıyorlar. Terliklerle gezen turistlerin ne kadar zorlandığını tahmin edebilirsiniz.