Ukrayna’da Yaşamak İstiyorum. Ama?

Hem Facebook gruplarında sıkça görüyoruz; hem de dolaylı yoldan / direkt tarafıma sıkça soruluyor. Böyle bir iş için danışmanlık yapmıyorum. Kendi edindiklerim, gördüklerim, okuduklarım, çevremden gördüklerimle elimden geldiğince hem sorup hem cevaplayacağım. Zaman zaman bu içeriği eksikleri, yanlışları düzeltmek amacıyla güncellerim.

–Yazı 2018 Temmuz sonu itibariyle yazılmış ve ara ara güncellenmektedir.–

Evvela;

Bu yazıda konumuz gayri kanuni nedenlerden ötürü başka bir ülkeye gitmek zorunda olanlar için değildir.

Özellikle başka bir ülkede yaşamayı o kadar basit ele alanları görüyorum ki şaşırıyorum: Vatandaşı olmadığınız bir ülkede keyfinize göre istediğiniz kadar kalamazsınız. Ukrayna ile yapılan ikili anlaşmalardan ötürü turist olarak kalma süresi son 180 gün içinde 90 gündür. Bu 90 günü bir kerede de kullanabilirsiniz, aralıklı olarak da. (90/180 kuralı) Ancak bu süreden fazla / sürekli kalmak istediğinizde resmi olarak yaşama izni almak zorundasınız. Ukrayna’da yaşamak için elbette bir sebebiniz olması gerekiyor. Bunlar öğrencilik, bir iş kurma, bir işte çalışma, evlilik, Ukraynalı bir çocuğun ebeveyni olmak gibi sebeplere dayanmak zorundadır. Türkiye’de emekli oldum, gideyim yerleşeyim demekle olmuyor; bahsi geçen sebeplerden birini gerçekleştirmek zorundasınız. Konumuz bunun detayları değil.

Soru ve cevapları şeklinde ilerleyerek içeriği zenginleştirelim:

Ukrayna Turistik Bir Ülke midir?

Bu konuda aslında net bir cevabım var: değil. Amacınız tatil yapmak ise Türkiye’de yer mi bitti derim. Ama bir yabancı ülke ve kültürü göreyim diyorsanız olabilir. Farklı kültürleri görmeye meraklı iseniz Ukrayna kendi alternatiflerine göre daha uygun fiyatlarla gezilebilir. Vizesiz rejim uygulaması, nispeten ucuz uçak biletlerinin bulunabilmesi nedeniyle son dönemde daha fazla tercih edilmektedir. Turizme dönük servis kalitesi beklentinizi yüksek tutmayın. Ayrıca sektör gelişmediği için fiyatları aldığınız hizmete göre yüksek gelebilir.

Mesela kış, kayak tatili için Karpatlar’da Bukovel gibi bir alternatifi var. Ücretleri çok düşük sayılmaz. Buranın yüksek sezonu sayılan yılbaşı dönemi haricinde fiyatları daha makuldur ama benim gördüğüm Türkiye’de kayak tatilinden daha pahalıya geldiğidir. Türkiye’de kar sorunu olduğunda özellikle düşünülebilir. Bukovel dışında başka tesislerde mevcut; biz o tip tesislere Ukrayna‘da yaşadığımız için, ve daha ucuz olduğu için zaman zaman gidiyoruz ama Türkiye’den gelecek birine tavsiye edemem. Ayarlamaları çok kolay değil ve bazen İngilizce bile yeterli gelmiyor. Üstelik altyapıları modernleşmediği için yapılan harcamaya değmeyecektir. Nihayetinde Türkiye’de gidebileceği ve daha ucuza mal olacak tesisler dururken, değmez. Mesela aynı Karpatlara tatil için ben Türkiye’den gitmezdim. (Farklı kültür görmek ayrı konu) Karadeniz çok çok daha zengin bir coğrafya.

Odessa, Herson gibi deniz tatili alternatifleri mevcut. İki yerde de bulundum. Geçiniz Akdeniz’i, Ege’yi; bizim Karadeniz kıyıları bile deniz turizmi için kat be kat daha güzel. Ancak buralarda olumlu bir fark var: plajlar daha canlı: Bikinili kızlar olayı. E zaten, gelenler de deniz için gelmiyorlar.

Daha geziye dönük, tarihi yerler ve müzeler şeklinde bir merakınız var ise Lviv, Ujgorod, Kamyanets-Podilski ve en başta tabi ki Kiev’i tavsiye edebilirim.

Ukrayna’da Yemekler Lezzetli mi?

Benim en muhafazakar olduğum konu yemek olduğu için bu konuda kesin yargılarım var. Mesela suşi filan bile yemem. O nedenle bana sorulabilecek en kötü soru bu. Ukrayna mutfağını beğenmiyorum.  O meşhur borş çorbaları da benim için sıradan bir lezzet. Yenir mi, yenir. Ama kaç kere yiyebilirsiniz bilemem. Ben çok nadiren yerim. Hakeza diğer yemekleri için bile geçerli bu dediğim. Zaman zaman gittiğimiz yerlerde mecburiyetten yiyorum.

Ukrayna mutfağında et demek aslında domuz eti demektir. Eğer bu konuda hassasiyetiniz varsa etli yemeklerden tamamen uzak durun. Ben gittiğim ev olsun, restoran olsun kesinlikle içinde et, salam, sosis olan şeyleri yemiyorum. Dana eti bile deseler almıyorum. Et zaten benim olmazsa olmazlarımdan değildir. Mesela salamı, sosisi Türkiye’de bile yemem.

Zaman zaman farklı orta kalite ve üstü restoranlara gidiyoruz, deniyoruz. En başta servis anlayışı çok farklı. Siparişler alındıktan sonra hepsi birden aynı anda masaya gelebileceği gibi, karşınızdakinin yemeği önce gelip, o yiyip bitirdikten sonra sizinki gelebilir, garson siparişinizi unutabilir. Hani önce çorba, salata, ara sıcak, ana yemek, tatlı, sıcak içecek gibi bir sıralama mantığı pek yok. Mesela çay/kahve demişseniz çorba ile beraber koyuverirler masaya. Türk restoranlarında bile durum çok farklı değildir. Her seferinde iyi servis veren bir mekana Türk restoranları da dahil denk gelmedim.

Yeni gelenlerin bir diğer sorunu içme suyudur. Marketlerden alınan suların en iyisine bile alışmak zaman alır. Genelde filtre edilmiş sudur. Ayrıca marketlerde hazır sular pahalıdır. Su deyince gazlı su anlaşılır. O nedenle üstüne basarak gazsız (bez gaz) diye belirtmelisiniz.

Çay merakınız varsa demliğinizi ve çay bardağınızı bulundurun. İyi çay bulabilirsiniz. Ama damak tadınız için pek çok deneme yanılma yapmanız gerekiyor. Marketlerde seylan, hindistan, çin, kenya, azerbaycan  çaylarını bulabilirsiniz. Zamanla kendi damak tadıma uygun karışımları yapmayı öğrendim. Rize çayı bulursam onunla birlikte karışım yapıyorum. Ancak gittiğiniz mekanlarda genelde demlikte sıcak suda demleme yahut sallama çay olur. Demini alana kadar zaten soğur. Bazı otellerde çay servisi memnun ederken, restoranlarda ve kafelerde bu nadir olur.

Dil Bilmeden Ukrayna’yı Gezebilir miyim, Yaşayabilir miyim?

Elbette. İngilizceyi derdinizi anlatacak kadar biliyorsanız çok zorlanmazsınız. Gittiğiniz yere göre değişmekle birlikte genelde İngilizce bilmeyenlerle de muhatap olacaksınız ama yabancıysanız nihayetinde ve bir şekilde çözüm bulunuyor. Ama yaşamaya başladıysanız yaptığınız işe, ilişkili olduğunuz kişilere göre durum değişebiliyor. Hele ki bir iş kurmuşsanız dil bilmiyorsanız çok sıkıntı yaşarsınız. Aynı şekilde çalışansanız ve firma eğer Avrupa-Amerika firması değilse en azından Rusça bilmek durumundasınız. Eğer yaşamaya başladıysanız en azından temel düzeyde dil meselesini halletmeniz gerekiyor. Yaşayacaksanız ülkeye gelir gelmez hızlıca kursa başlayın diye önerebilirim.

Ukrayna’da Yabancı Düşmanlığı Var mı?

Kesinlikle yok diyebilirim. Evet kimi ırkçı gruplar var ama toplum içerisinde böyle bir damar yok. Her ne kadar yabancı düşmanlığı olmasa bile Türklere ve müslümanlara karşı bir önyargı yoktur diyemeyiz. Bu daha çok tarihten gelmektedir. Ayrıca dünyadaki müslüman algısının benzeri burada da vardır. İkili ilişkilerde ben sorun yaşayanını görmedim. Özellikle turist olarak gelip, önüne gelen kıza asılan, kız yüz vermeyince kaba davrananlardan ötürü oluşmuş başka bir önyargı gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Ukraynalılar Dindar mı?

Aslında hem evet hem hayır diyebiliriz. Çoğu inançlıdır ama dini vecibeler konusunda pek aktif değildirler. Özel günlere, bayramlara geleneksel olarak önem verirler ve kiliselere giderler. Kiliselerde genelde kadınları ve çocukları ağırlıklı olarak görebilirsiniz. Erkekler kadınlar kadar dini vecibelere dikkat etmiyorlar. Ülkenin batısı ve küçük yerleşimlerde dindarlık düzeyinin daha yüksek olduğunu kişisel olarak gözlemlemiştim. En azından ülkenin dini gelenekleri konusunda bilgi sahibi olmanızda fayda var.

Ukraynalılar Güleryüzlü Değil mi?

Aslında güleryüzlüler, sıcak insanlardır. Ama alışverişte, resmi dairelerde nedense hep suratları asıktır. Özellikle hizmet sektöründe bizdeki gibi bir davet, ilgi, güleryüzlülük pek görülmez.

Apartmana girip çıkarken rastlaştığımız ve tanımadığımız komşularla hep selamlaşırız. Fakat marketlerde kasiyerleri hiç güleryüzlü görmedim.

Ukrayna’da Aile Bağları Zayıf mı?

Böyle olduğu sanılıyor ama tam aksine. Bu konuda bize çok benzerler. Gelenekler güçlüdür. Elbette şehirleşme ile birlikte bizdekine benzer durumlar yaşanıyor olsa da, zayıf denilemez. Hatta bize göre olumlu bir yanı vardır: Aileler çocuklarını kararlarında daha serbest bırakırlar. Bizdeki gibi 30 yaşına gelmiş çocuğuna baskı kurmaya kalkmazlar.

Ukraynaca Bilmeden Yaşayabilir miyim?

Evet bu mümkün. Tabi bunun karşısına Rusçayı koyuyoruz. Sadece Rusça bilerek işinizi görebilirsiniz. Nihayetinde yabancısınız. Ancak tüm resmi dökümanlar Ukraynaca olacak, resmi yerlerde Ukraynaca konuşacaklar. Ukraynaca ağırlığı gittikçe arttıyor. Batı bölgelerinde Rusça etkisini kaybettiği gibi konuşamayanlar veya bildiği halde konuşmayanlar var. Batı, Doğu ve Güney taraflarında şehrine göre Rusça / Ukraynaca ağırlığı değişmektedir. Mesela Kiev’de Rusça gündelik hayatta halen yaygındır. Önümüzdeki yıllarda bu ağırlığın gittikçe azalacağına şahit olacağız diye düşünüyorum. Eski kuşakta sadece Rusça bilip hiç Ukraynaca bilmeyenler olduğu gibi, yeni kuşakta sadece Ukraynaca bilenler artmaya başladı. Orta yaşta ise ikisini de bilen yahut ikisini de karıştıran çok oluyor. Yetiştiği yere göre birinci dili ikisinden biri olabiliyor.

Gündelik Hayat, Ulaşım, Yollar, İklim, Trafik

Bunu Kiev özelinde yazmak istiyorum. Evvela İstanbul kadar olmasa bile Kiev’de yoğun bir trafik var. Yollar yetersiz ve araba sayısı çok fazla. Ayrıca yollardaki bozukluklar can sıkabiliyor. Bir kaza olması yahut bir aracın yolüstünde bozulması durumunda resmen trafik kilitleniyor. 10 dakikalık yolu 40 dakikada aldığımız çok oluyor. Trafik sigortası, kasko sistemi çok iyi sayılmaz. Kaza yapmış ve yolu kapatan araç polisi bekler. Polis gelir, bazen bir iki saat işlemler sürer derken, trafikte binlerce araç vakit kaybeder. Ülkenin genelinde ise uluslararası yol hariç yollar patates tarlası gibidir. Cillop gibi yolu çok az yerde görebilirsiniz. Hele daha küçük şehirler arasındaki yolların felaket olduğu söylenir. Ben pek girmedim o yollara. Bir keresinde Karpatlara giderken haritanın bizi yönlendirdiği yolda 3-5 km gittikten sonra geri dönmüştük. Delik deşik bir yol ve derin çukurlar. Neden bu kadar jip var yollarda, anladınız mı?

İklimi ise Türkiye’ye göre çok farklı. Kışları eskisi kadar soğuk geçmese de, soğuk. -15 C ortalamaları uzun süre görebilirsiniz. Kiev ciddi soğuk olur. İstanbul’da kullanılan kışlıklar Kiev’de pek etkili olmayacaktır. Ağustos’un ikinci yarısından sonra akşam serinliği başlar ve yavaş yavaş sonbahara geçilir. Her sene değişmekle birlikte Eylül ayı ile birlikte artık havalar soğumaya başlar. Kasım ve sonrasında önce geceler, sonra gündüzler eksiye düşmeye başlar. Tabi arada gündüzlerinde sıcak olduğu pastırma sıcakları da görülür. Mart ikinci yarısına kadar aşağı yukarı bu sürer.  Kar açıkcası sürekli yağmaz. Arada birkaç sefer yoğun kar yağışı olur ve buza çevirir. Sonra aniden bahar gelir ve her taraf yemyeşil olur. Bu arada benim en sevmediğim şey olur ve sivrisinekler çoğalır. Yaz daha kısadır ama beklenenin tersine çok sıcak olur. +30 üzeri dereceleri görebiliyoruz. Her yaz 2-3 hafta süren aşırı sıcak bir dönemi vardır. Yaz yağmurları meşhurdur. Aniden ve sert yağan yağışlar görülür. Bazen 2 hafta boyunca her gün aniden bastıran sağanak yağış olur.

Ukrayna Ucuz mu?

Bu yazı içerisinde normal standartta yaşayan biri için ele almamız gerekiyor. Ucuzluk, pahalılık konusu kişiye, harcama kültürüne göre değişir. Karşılaştırmalarımı İstanbul ve Kiev’i düşünerek yapacağım. Diğer şehirlerde durum daha değişken olabilir. Mesela ulaşım, içki, sigara daha ucuz. (Güncelleme: 2018 son döneminde eski ucuzluğu kalmadı) Canınız incir mi çekti, 1 dolara 1 tane incir alabilirsiniz. Halbuki Türkiye’de buna para vermiyorsunuz, ağaçtan koparıyorsunuz yahut 1 dolara 1 kg alabiliyorsunuz. Evet incir yetişmiyor, lojistiğinin zorluğundan ötürü çok pahalı. Asya meyvelerini düşünün, Asya’nın pazarlarında sudan ucuz olan meyveler buralara gelince altın değerine satılmaktadır.

Eğer İstanbul’da yaptığınız benzer market alışverişini Kiev’de yapacaksanız size daha pahalıya patlayacaktır. Kıyafet kesinlikle daha pahalı, ithal olan her türlü yiyecek, Türkiye dışından ithal bile olsa yine Türkiye’den daha pahalı. Yani harcama kültürünü Ukraynalı gibi yapmayacak ve pek değiştirmeyecekseniz Türkiye’den daha fazla ödeyeceksiniz demektir. (Ukraynalı için temel yiyecek et, lahana ve patatestir. Bizdeki gibi tuzlu olmayan yazdan yapılan turşular kışı geçirtir. ) 15 liraya aldığınız siyah zeytine 30 lira ve üzerinde ödeme yapmak zorundasınız. 20 liralık beyaz peynire 50 lira gibi bir rakam ödemek durumundasınız. Yani alışkanlıklarınız aynı şekilde kaldığı sürece harcamalarınız TL bazında daha yüksek olacaktır. Birde tabi neyin nereden daha uygun fiyatla alınabileceğini zamanla çözüyorsunuz. Mesela domatesi marketten 50 grivnaya alırken pazardan 30 grivnaya rahatlıkla alabileceğinizi bilmeniz gerekiyor. Pazarları keşfetmeniz gerekmektedir.

Özellikle restoranlar İstanbul ile kıyaslandığında daha pahalı gelecektir. Hizmet sektörü özellikle Kiev’de İstanbul’un üstünde fiyatlara sahiptir. Mesela et ülkede Türkiye ile kıyaslandığında daha ucuzdur ama restoranda yiyeceğiniz bir et yemeği daha pahalı olursa şaşırmayın. Türk restoranları genelde İstanbul’da bulunan benzerlerinden daha pahalıdır. Et ucuzken bu nasıl oluyor? Açıkcası et tüm maliyetler içinde pek önemli bile değil. Kiralar genelde daha yüksek, çalışan usta maliyetleri yüksek ve özellikle günlük müşteri sayısı daha düşük. İstanbul’da sıradan bir büfenin günlük kestiği döneri burada döner restoranı kesemiyor bile.

Alkol bize göre çok daha ucuz olduğu için alkol içeren bir yemek veya eğlence ise daha ucuza patlayacaktır. Kulüp ve barların turistlerce ilgi görmesinin bir sebebi de budur.

Türkiye’ye arada ziyaret yapıyorsanız burada bulmakta zorlandığınız yahut pahalı olan ürünleri getirerek kısmi bir tasarruf yapabilirsiniz.

Son dönemde Türkiye’de dolar yükselişi oldu ancak Ukrayna’da grivna değerinde pek değişme olmadı. 1/8 gibi olan oran 1/5’e yaklaştı. O nedenle TL bazında Kiev otomatik olarak daha pahalı oldu. Yani geliri Türkiye’den olanların Ukrayna’da alım gücü epeyce etkilendi. Mesela daha ucuz dediğim benzin Ekim 2018 itibariyle Türkiye’den pahalı hale geldi.

Ukraynalılar Tembel mi?

Aslında tembel demek pek doğru değil. Ancak pratik zekalarının pek gelişmediğine dair çok fazla örnek gördüm. Evvela kendileri için tanımlanmış iş dışına kolay kolay çıkmazlar. Bu benim işim değil diyebilirler. Eğer bir Ukraynalı ile iş yapacaksanız iş tanımlarını baştan iyi yapmanız gerekiyor. Çalışma ve dinlenme saatlerine riayet ederler. Dinlenme saatinde o anda iş varsa, bekleyen müşteri varsa bile gider dinlenir. Mesela çokca yaşadığım örnek: Büfeden birşey alacağım. Çalışan kişi kapının dışında sigara içiyor. Siz onun dinlenme saatinin bitmesini beklemek durumundasınız, umursamazlar. Öndeki müşterinin işini tamamen bitirmeden size öncelik vermez; o anda telefonda konuşuyorsa sizi bekletebilir. Bunları burada kimse garipsemez.

Çalışan, çalışma saati dışında telefonuna cevap vermeyebilir. Hasta ise işe gelmeyebilir, kışın sıkça olur. Bayramlarda, tatillerde çalıştıramazsınız. Çok gördüğümüz bir örnek var: eğer aşırı alkol almışsa ertesi gün işe gelmeyebilir. Bu tip sürprizlere hazırlıklı olmalısınız. Özellikle piyasanın üstünde bir maaşları yoksa, alternatif işin çok olduğu bir pozisyonsa işe bağlılıkları da o derece düşüyor.

Kiev’de Ev Kiraları Ne Kadar?

Burada lüks sınıfı ele almayacağız. Genelde Ukrayna’da ev kiralama konusu Türkiye’den daha farklı. Burada oda sayısı konuşulur. 1+1 dediğiniz daire burada 2 odalı olarak konuşulur. Evler % 90 üzerinde eşyalıdır. Yatak odasında bazen bir yatak olur, genelde de yatağa dönüşen bir çekyat kullanırlar. Tek odalı ise kesinlikle o çekyattır. Yeni binalar dışında eşyalar genelde evsahibinin eski eşyalarıdır. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın yahut mikrodalga ile su ısıtıcısı temel olarak bulunur. Birkaç tencere, tabak, bardak vs de olur mutfakta. Oturma odasında yine bir televizyon, bir çekyat yahut koltuk olur. Aynen İstanbul’da olduğu gibi Kiev’de de semte göre, ulaşım olanaklarına uzaklıklarına, binanın kalitesine göre kira fiyatları değişmektedir.

Şunu unutmamak lazım. Bir yabancı olarak ev kiralayacaksınız. O nedenle size daha yüksek fiyat çekeceklerdir. Kiev’de bugün en kötü semtte bile tek odalı bir daire fiyatı 4-5 bin grivnadan başlıyor. Oturulabilecek, merkeze uzak daha düzgün semtlerde ama eski sovyet tipi binalarda 6 bin grivnanın altında daire yok diyebiliriz. Orta kalite semtlerde ise bu rakam 10 bin grivnanın altında pek sayılmaz. Bir yabancının nispeten daha güvenli, ulaşım olanaklarının daha iyi olduğu bir semtte oturması daha çok beklendiği için 300 doların altında tek odalı bir daire bulması pek kolay değildir. (1 doların 8 grivna olduğu birkaç sene öncesinde bu ortalama 800 dolar idi) Özellikle ülkeye yeni gelmiş, dile hakim olmayan birinin daha ucuz olan semtlerde oturması pek tavsiye edilmez. Yabancı her zaman dikkat çeker ve güvenlik açısından açıkcası ben hiç önermem. Tek odalı daireler genelde 40-45 metrekare gibi oluyor. Daha iyi semtler, yeni binalarda ise kiralar 500 dolar seviyelerinden başlamaktadır. Son iki senede komünalne dediğimiz elektrik, sıcak su, ısıtma gibi giderlerde 3 kata varan  artış oldu. Yani 7 bin grivna kiranız varsa aşağı yukarı 10 bin grivna ev için toplam gideriniz olur.

Kiev diğer şehirlerden, kasabalardan fiyatlarıyla çok ayrılmaktadır. Ukrayna içinde bile diğer şehir ve köylerde yaşayan insanlar çalışmak için Kiev’e gelmekte ve bu nedenle talebi yükseltmektedir. Önümüzdeki dönemde Kiev’de ev kiralarının daha da yükselmesi beklenmektedir.

Ukraynalılar Düşük Gelirli mi?

Bilmeyenler öyle sanıyor. Halen görüyoruz, ‘3 bin grivna maaşla geçiniyorlar’ diyenler oluyor. Bu arkadaşlar kafasında TL’ye çeviriyor, ‘onlar 3 binle geçiniyorsa ben 10 binle paşa olurum’ diye düşünüyorlar. Elbette bu parayla geçinenler vardır ama internetten de ulaşılabilen istatistikler vardır. Kiev’de ortalama maaş 11-12 bin grivnadır. Ben 5 bin grivna maaş alanı da biliyorum, 80 bin grivna maaş alanı da. Bu kiminle muhatap olduğunuza göre değişmektedir. Ülkede bir gelir dağılımı eşitsizliği bariz olarak vardır.

Mesela 3 bin grivna maaşı olan kişilerin ayrıca köyle de bir bağları vardır. Yiyecekleri, konserveleri yazdan hazırlanır. Yaşadığı yerde kötü bile olsa bir evi vardır ve kira ödemez. Hatta evli ise eşi de çalışıyordur bir yerlerde. Ucuz trene, otobüse, metroya biner, olmadı para harcamamak için yürür. Emekliyese bunların çoğuna zaten para ödemez. Bunlara gündelik hayatta şahit olabilirsiniz. Açıkcası Türkiye’de bile düşük gelirleri takip ederseniz benzer davranışları görürsünüz. Ancak Ukrayna’da elektrik, su, ısıtma parası gibi komünalne denilen harcamalardan muaf olabiliyorlar yahut kısmi ödeyebiliyorlar. Harcama ve yemek kültürü farklıdır. Hayat standartının farklılığından ziyade burada anlaşılması gereken nokta hayatı yaşama farklılığıdır.

Ayrıca Kiev özelinde konuşursam düşük gelirlilerden ziyade yüksek gelirli bir kesimden de sözedebiliriz. Aşırı lüks evler, arabalar, alışveriş noktalarını görebilirsiniz. İki ucu birden rahatlıkla görebileceğiniz bir şehir. Nehrin üzerinde lüks yatlara denk gelebilirsiniz. Öyle yerlerde öyle evler vardır ki Boğaziçi ile yarışır ve hatta sollar. Kiev’deki lüksü İstanbul’da bile bazen zor görürsünüz.

Ukrayna’nın Kadın Nüfusu Fazla mı?

Bunu duyup ülkeye gelmek isteyen, hatta yaşamayı düşünenler oluyor. Elbette fazla değil, bu kesinlikle bir efsane. Sokakta, işyerlerinde kadınların görünümü erkeklere göre daha fazla olduğu için halen öyle sananlar var. Eski Sovyet coğrafyası ve etki alanındaki ülkelere giden herkes sokakta daha fazla kadın gördüğünü ve o nedenle kadın nüfusunun yüksek olduğuna dair yorumlarda bulunur. İstatistikler pek öyle söylemiyor. Hatta genç nüfusta çoğu yerde erkek oranı birkaç birim daha yüksek. Son dönemde gördüğüm bir grafik Ukrayna’da da kadın ve erkek ortalama ömürlerindeki farkın 10 seneyi bulduğu yönündeydi. Yani, yaşlı kadın nüfusu çok yüksek.

Ukrayna ve Slav kültüründe kadının ailede, toplumda konumlanışı çok farklı. Bizim kültürümüze göre daha serbest diyebiliriz.

Ukrayna’da İş Arıyorum, Bulabilir miyim?

Genelde TR’de sıkıntılar yaşayıp Ukrayna’yı kolay ulaşımı, yakınlığı ve ucuz bir ülke olduğu düşünülmesinden ötürü ilk alternatif olarak görenler çok oluyor. Ukrayna’da Türkler tarafından kurulan kimi şirketler elbette pozisyona göre Türk personel de tercih ediyor.

İş arama konusunu 2 sınıfa ayırmak lazım.

Expat dediğimiz, genelde yüksek eğitimli, en azından İngilizce bilen, yöneticilik gibi pozisyonları doldurabilen, yahut bazı özel alanlarda mühendislik düzeyinde uzmanlık gerektiren işlerde iş bulabilirsiniz. Bu manada açıkcası ülkede yatırımı olan çok fazla Türk firması yok, Ukrayna ve Avrupa-Amerika firmaları ise üst düzey yönetim haricinde kolay kolay başka ülke vatandaşını tercih etmiyorlar. Daha düşük maliyetlerinden ötürü Ukraynalı birinci öncelikli oluyor. Yahut personel ihtiyaçlarını kendi ülkelerinden sağlıyorlar. Özellikle yazılımcı pozisyonları için iş bulma ihtimali daha yüksek oluyor. Misal, satışçı iseniz en azından Rusça da bilmek durumundasınız ama yazılımcılar için İngilizce yeterli olabiliyor.

Diğer grup ustalık gerektiren diğer işler. Araba tamirciliği, inşaat ustalığı, aşçılık gibi meslekler. Burada Türk firmaları zaman zaman bu tip personel işe alıyorlar. Ama onların önceliği Ukrayna’da oturumu olan Türkler oluyor. Eğer bulamazlarsa Türkiye’den getirtebiliyorlar. Bu ise kendileri için çok masraflı bir süreç. Özellikle son kanuni değişikliklerde birlikte çalışma izni aldıkları personel için, çalışma izni ücretleri dışında her ay 10 asgari ücreti resmi olarak göstermek durumundalar. Daha önce sadece asgari ücret gösterip bunun üzerinden vergi öderken, şimdi 10 asgari ücreti resmi olarak banka hesabına yatırmak zorunda oldukları gibi bundan doğan vergileri de ödemek zorundalar. Dolayısıyla artık çok tercih edilmediğini söyleyebiliriz. Düşünün, tüm personel asgari ücret alır gibi gözükürken, bir kişiye 10 katı bir ücret gösterilebilir mi? Eğer böyle bir talep alıp Ukrayna’ya gelecekseniz dikkatli olmalısınız. İşveren maliyetlerden ötürü işlemleri zamanında yapmayıp kaçak olarak ülkede kalmanıza neden olarak sizi zor durumda bırakabilir. O nedenle süreci ve evrak işlemlerini iyi sorgulayın.

Ukrayna’da Ne İş Yapılır? Ukrayna’da İş Kurmak İstiyorum.

Eğer bir birikiminiz var ise ve bu nedenle bir iş kurmayı düşünüyorsanız Türkiye’de iş kurmak için ne sorular sormanız gerekiyorsa aynısı, hatta yabancı olduğunuz için fazlası Ukrayna için geçerlidir. Bilmediğiniz bir işe başlayıp elbette başarılı olma ihtimaliniz vardır. Ama istatistikler bunun hep tersini söylemektedir. Ukraynalılar tatlı seviyor diye tatlı işi yapılmaz.

Ülkenin yaşam, alışveriş ve harcama kültürünü anlamak gerekiyor. Ülkede sürekli kurulu pazarlar halen çok yaygındır. Alışveriş merkezleri sayısal olarak artmasına rağmen, insanlar ekseriyetle ihtiyaçlarını sürekli kurulu, çoğunlukla derme çatma diyebileceğimiz pazarlardan sağlamaktadır. Eğer ticaret düşünüyorsanız bu gibi yerleri gezip görmeniz gerekmektedir.

Eğer iş kurmanız gerekiyorsa bunun için bir şirket kurup bunun üzerinden yaşama iznini almanız gerekmektedir. Şirket kurulumu çok zor bir süreç değildir ancak dile ve kanunlara hakim olmadığınız için tek başınıza altından kalkamazsınız. Bu nedenle güvenilir bir avukat desteği almanızda fayda var. Açıkcası ‘Ben hallederim, o kadar para vermene gerek yok’ diyenlere paranızı kaptırmayın.

Ukrayna Güvenli mi? Türklerden Uzak mı Durmak Lazım?

Ülkenin çok ciddi bir güvenlik sorunu yok. Hatta İstanbul’dan iyidir. Elbette dikkatli olmanız gerekiyor. Rüşvet ve hediyeleşme yaygın. Her işinizi düzgün yapmak isteseniz bile bir şekilde rüşvet duvarına toslayabilirsiniz. Maalesef kayıtdışılık yüksek, devlet memuriyetlerinde ücretler düşük olduğundan rüşvete meyil de fazla oluyor.

Özellikle iş yapmak, iş kurmak isteyenler için Facebook gruplarında ‘Türklerden uzak dur’ şeklinde sıkça karşılaşırsınız. Bunu açığa kavuşturmak lazım.

Yurtdışında bulunan insanlar doğal olarak kendi hemşehrileri ile ilk olarak iletişim içine giriyorlar. Özellikle iş yapmak için gelen pek çok kişi profesyonel yardım alarak bunun bedelini ödemekten kaçmak, el yordamıyla ucuza halletmek için kimi tanıştığı kişilerden yardım almaktadır. Bu durumu bilen ve ülkede daha eski geçmişi bulunan kimileri, gelen kişilerin ağzından girip burnundan çıkarak kişileri kandırmakta ve işin aslı sonuç olarak kazıklamaktadır. Yani kişiler bu ağa kendileri düşmektedir. İşini daha kolay, daha hızlı, daha ucuz halledebileceğini söyleyenlere çok itibar etmemek lazımdır.

Bununla birlikte sizde bir birikim olduğunu düşünenler kendi işlerine ortak yapma yahut hazırdaki bir işe ortak yapma çabasına da girebilmektedir. Ukraynaca bilmemeniz, evraklardan anlamamanız dolayısıyla sizleri çok rahat kandırabilmektedir. Dikkat buyurunuz şuraya: Bu arkadaşlar muhtemelen sizi kulüplere, içkili ve kızlı ortamlara sokarak güven tesis edecektir. Resmi işlemler için kendiniz anlamıyorsanız muhakkak avukat desteği alınız ki başınız ağrımasın. Ülkede Türk veya Türkçe bilen pek çok avukat bulabilirsiniz. Resmi kanallardan ve doğru şekilde işinizi yapmamanın yollarını ararsanız, rüşvet ve üçkağıt çarkına girmeniz nihayetinde kaçınılmaz olur.

Bu ülkede çok fazla Türk yaşamakta, iş yapmaktadır ve bu insanları genelde kulüplerde filan pek göremezsiniz. O nedenle oralardan bir işbirliği çıkarmanız pek hayrınıza olmayacaktır.

Türkiye’den Gelirim Var, Ukrayna’da Yaşamak İstiyorum

Evet, bu tip taleplere de denk geldik. Genelde İstanbul gibi yerde yaşayanlardan çıkıyor. Daha sakin bir yaşam arıyorlar. Sakinlikle birlikte aynı miktar harcamayla daha iyi bir yaşam kurmak istiyorlar.

Hayatında yurtdışına çıkmamış, en azından gitmek istediği ülkeyi görmemiş kişilerin bu talebini anlayamıyorum. Bu ne cesaret diyorum. 🙂

Yukarıda da örnekler verdim. Eğer Kiev’de değilseniz masraflar daha düşük oluyor. Ancak bu sefer de şehir hayatından uzaklaşıyorsunuz ve sıkıcı olmaya başlayabiliyor. Özellikle uzun kış günlerinde bazen insan bunalıyor. Eğer bir iş yapmayacaksanız çevrenizi geliştirmeniz de zor. Eve kapanamazsınız. Böyle durumda olan birileri pekala masraflarını kısmak adına İstanbul’a da yakın mis gibi yerlere taşınabilir.

Elbette yaşayabilmek için bir yaşama izni de gerekiyor. Yukarıda bahsetmiştim.

Zaman zaman bir de köyde yahut küçük kasabalarda yaşamak isteyenlere denk geliyorum. Yahu evlenip düzenini küçük yerlerde kurmuş kimi arkadaşlar gelmek isteyenlere oraları öneriyorlar. Çok meraklıysanız gidin görün derim. Hayatında Anadolu’daki bir kasabayı bile görmemiş insanların Ukrayna’nın taşrasında yaşaması söylendiği gibi kolay değildir.