Alara Kalesi Gezi Notları (Videolu)

 

Alara Kalesi, Alanya ile Manavgat’ın tam ortalarında denizden 7 km kadar içeride bulunuyor. Son gezide Ünye Kalesi’ne çıkarken epeyce zorlanmıştım. Sırt çantam, tripod, kamera, ekşın kamera üzerimde idi. Bir gün evvelinden yağan yağmurun etkisi ile yüksek nem ve sıcaklık da üzerine binmişti. Zaman zaman yürüme yolunda kayganlık ve çok dik çıkışlar vardı. Üzerimdekileri koruyup, dengeyi de sağlaması zaman zaman zor olmuştu. Ancak Alara Kalesi’ne tırmanmaya başlayınca Ünye Kalesi çerez gibi kaldı. Bu sefer sırt çantasından kurulmuştum. Ekim ayında olmamız ve havanın çok sıcak olmaması işimizi nispeten kolaylaştırdı. Ancak çıkarken tembellik edip yanımıza su almamış olmamız iyi olmadı. Çıkışı ve inişi epeyce bir zaman aldı. Hem yol boyunca hem de tepede fotoğraf ve video çekerken epeyce dinlenmiş olduk. Çıkış yolu üzerinde kırmızı çizgilerle işaretlemeler yapılmış. Ancak bu çizgiler zaman zaman silindiği için gözden kaçabiliyor. Bazı yerler yol ve merdiven basamağı şeklinde olsa da, ekseriyetle düzensiz bir yolu takip etmek, arada hoplayıp zıplamak gerekiyor. 


Evvela kalenin birinci bölümüne çıkıyoruz. Buraya çıkarken bir tünel mevcut. İlk giriş kısmı zamanla taşlarla kapanır gibi olduğu için zorlamadık. Daha yukarıda mecburen tünele giriyoruz. İçinde 180 basamak varmış, açıkcası saymadım. Tünel içinde basamaklar dengesiz yüksekliklerde normalden yüksek. Bazı bölümleri aşınmış. O nedenle aydınlatma ile gitmek gerekiyor. Yukarıdan yağan yağmurlarla birlikte su bu tünelden de indiği için bolca taş parçası mevcut. Tüneli aşınca birinci bölüme ve düzlüğe geliyoruz. Ben arkadan gelen arkadaşları beklediğim için burada epeyce oyalandım. Ayrıca önümde İngiliz olduğunu düşündüğüm bir çift vardı. Valla keçi gibi çıkıyorlardı. Hem kaleye gelmeden, hem birinci bölümde, hem de tepede kendileriyle karşılaştık.

Çıkarken kameradan her saniyede bir fotoğraf aldım. Daha sonra bunları hafifçe hızlandırarak videolar oluşturdum. Birinci bölüme kadar olan video şöyle:

 

Kadir abi bu sefer en tepeye çıkmak için heveslenmişti. İkinci bölüme başladı ama yol hemen dikleşti ve zorlaştı. Sağlık durumu elvermediği için o geri döndü. O manada doğrusunu yaptı. Yukarılardan bir yerden geri dönmek çok daha zor olacaktı. Biz devam ettik. Orta bölümde videolarda göreceğiniz keçilerle karşılaştık. Aynı keçileri inişte yine gördük ama bu sefer çok fazla çekim yapamadım. İnerken ekipmanı kısmen toparlamıştım, hazır hale gelene kadar kadrajlar kaçıyordu.

İkinci bölüm çok daha zorlu oldu. Son aşamada çizgileri kaybedince bir parça farklı yola girdik. Geçiş olmadığı için geri dönüp, düzelttik. Pek çok kez belirli yükseklikleri atlamak zorunda kaldık. Nihayet kalenin tepesinde bayrağı gördük.

Yorucu çıkışın ardından tripodu hazır edip çekimi başlattım ve bu arada dinlenmeye başladık. Kalenin üst kısmının her yerini gezdik. Fotoğraflar çektik. Çıkışın ikinci bölümü ise şu videoda:

 

Benim için çıkış değil, iniş hep daha zorlu olmuştur. Dengeyi sağlamak zaman zaman zorlaşıyor. Keçilerle olan muhabbetimiz çok keyifli oldu. Önce keçilerin arasından geçtik. Bize kolay yol vermediler. Kafa tokuşturanlar, biribirini itekleyenler filan eğlenceli idi. Sonrasında biz devam ettik ve peşimizden sesleri gelmeye başladı. Toplu olarak aşağı doğru iniyorlardı. Dar bir geçitte beraberce sıkıştık. Geçmeleri için iyice çekildik. Bir kısmı geçti ama bir kısmı inatlaştı. Bu arada ben çekimler yaptım. Bazısı ise dimdik kayalıklardan aşağı doğru koşturdu. Biraz aşağıda otluyorlardı ve yine karşılaştık. Bu sefer kamerayı bazı keçilerin burnuna kadar dayadım.

 

Alara Kalesi gezisinin en eğlenceli tarafı işte bu keçiler oldu. Zorlu inişi tamamladığımızda iyice terlemiş ve susamıştık. Bu ihtiyacı giderdik. Çıkışta bize badem kırıp satmak isteyen teyzeden badem ve birkaç çeşit baharat aldım. O arada bize taze incir de getirdi. Susuzluğun etkisiyle epeyce de bir incir yemişim.

Alara Kalesi’nin özellikle tepe kısmından manzara videoları ile birlikte inip-çıkarken aldığım keçilere ait videolar da şöyleydi:

 

Alara Kalesi, Antalya