YDS Moraine GTX macerası

Kiev’e gelince gerçek kışı da gördük tabi. Mevcut botlarım burada yetersiz kalıverdi. Hem soğuk, hem de kar zamanı bu yetersizliği hissetmeye başlamıştım. -20 derecelerin olağan olduğu günlerde özellikle. Ayrıca sıkça fotoğraf gezisine çıktığım için karların içinde dolanıyor, kötü zeminli yerlere girip çıkıyordum, göl kenarlarındaki bataklık kısımlar özellikle. Uygun bot arayışına girdim İstanbul’da. Bu arada YDS‘yi görünce bakayım dedim. Olur muydu, olmaz mıydı bir şüphe ile yaklaştım ve satış görevlisi arkadaşla da konuyu biraz konuşunda kararımı verip  YDS’den Moraine GTX botu aldım. Hiç de azımsanacak bir rakama değildi. Satış sitesinde halen aynı fiyata satılıyor. Şüphem şu ki bu konuda kendini ispatlamış markalar vardı, onları alıp rahat ederdim. Ayakkabı konusunda yerli bir marka olması hem şüpheye düşürüyor hem de yerli markaların desteklenmesi gerektiğini düşünüyordum. Eski tecrübelerim pek iyi yönde değildi. Dışı sağlam kalsa ayakkabının içinde problem olurdu, o olmasa bir yerinden patlak muhakkak verirdi. Bütünsel kalitede hep sorun olurdu.

Aldığımda henüz gerçek kış gelmediği için bir süre giymedim. Pek outdoor insanı değilim. Buralarda da öyle bir ortam bulamadım. Kışın ilk dönemleri diğer bot yetiyordu. Ve kar başladı, soğuklar kendini gösterdi, buzlanma oluştu. Ben de botu giydim. Amanın! Kayak yapıyorum yolda. Bu nasıl olurdu? Satış görevlisi arkadaşa özellikle sormuştum, o en ideali olduğunu söylemişti. Yeniden internete baktım, ben mi atladım acaba diye ama evet, her şey doğru. Ağır kış şartları, kar, buzlu zemin, kötü zemin için üretilmiş. Hay Allah! Bir iki deneme daha yaptım ve sonuç felaket. Ciddi düşme tehlikeleri yaşatıyor. Kalça kemiğini kırmasak bari dedim ve tekrar sarıp sarmaladım kutuya kaldırdım.

Gerek YDS’nin Facebook sayfasından, gerekse web sitesinden form doldurarak durumu kendilerine bildirdim. Uzun süre cevap vermediler. Tekrar yazdım ama nafile. Bence gördüler ama yanıtsız bırakmayı tercih ettiler. Birileri bu sayfa ve emailleri kontrol ediyordu muhakkak.

Artık kış geçiyordu, benim yetersiz kalmış botla idare ediyordum. Aslında bota yazık oluyordu. Bir gün cevap geldi. Aradan 2 aydan fazla süre geçmişti. Yazışma başladı. O modellerde bir dönem üretilen botlardaki taban üretim hatası olduğunu ve kendilerine gönderirlerse değişeceklerini ilettiler. Burası Kiev, orası Ankara. Kış bitmek üzere. Denk geldi ve bir arkadaşımız sonraki ay Ankara’ya gidecekti, kendisiyle gönderebilecektim. O kargoya verecek, onlarda alır almaz kargoya geri vereceklerdi ve bot değişimi sağlanmış olacaktı. Uzatmayalım bot değişti ve geri geldi. Aylardan Nisan olmuştu, bahar gelmiş botun mevsimi geçmişti.

Kutuda durmaya devam etti elbette. Geçtiğimiz günlerde hava soğudu. Hafif yağan kar sonrası buzlanma oldu, botu çıkardım artık. İlk giydiğim gün taze bot olmasından ötürü pek rahat edemedim. Özellikle 16 cm iç yüksekliğe sahip konçlarına alışamadım. Ehh ağır da sayılır. Ayağım alışana kadar giymeliydim. Neredeyse 10 gündür her gün giyiyorum ve bugünlerde ayağım alıştı. Henüz uzun süreli sokakta ve outdoor ortamda giymedim. Bir kaç saatlik yürüyüşümde bir soruna rastlamadım. Korkmadan istediğim zemine girip çıktım. Sorun görmedim. Nispeten kalın çorapla giydim daima, üşümeyi de hiç hissetmedim. En mühimi ise terleme olmadı.

 

İlk tecrübelerimi sayarsam:

– Direkt cam gibi buza basmadıkça kesinlikle kaymıyor.
– Bileği kavrıyor.
– Çok sağlam basıyor zemine ve burkulma olanağı pek yok.
– Konçları uzun olduğu için derin kar ve çamura korkmadan girilebilir.
– Ofis ortamında bile çıkarmadım, ayağımı terletmedi.
– Giymesi ayakkabı kolaylığında, çıkartması, kısa bot rahatlığında.
– Bağcıkları kolayca gevşetilebiliyor.
– 1780 gram denmiş ama pek hissedilmiyor.
– Görüntüsü çok sağlam ve kendisini kolayca yaymayacak gibi duruyor.

Tek beklentim, bir süre sonra ayağımı filan vurmasın. Bir ömür giyerim herhalde.

Ürünün videosu şurada:

 

Peki diğer insanlar internette ne yazmış diye bakınırken benim ilk şikayetime benzer şikayetleri gördüm. YDS bunları takip etmeli ve sonuçlandırmalı; personelini de bilgilendirmeli bu konuda. Sosyal medya yönetimi dediğin nedir başka?