Son yazıyı yazalı 2,5 sene geçmiş. Yaşamaktan yazmaya fırsat bulamamışım. 🙂 Bu süreçte elbette çok şey değişti. Hem Kiev’de değişti, hem de benim gündelik yaşamımda. Artık neredeyse normal bir vatandaş gibi hayatın içine girdim. Dil konusunu halen çözmüş değilim ama eskisinden iyi. Hani CV’ye orta derece diye yazabilirim. Halbuki şu anda çok iyi derecede olması lazımdı. Hem tembelim bu konuda, hem de kabiliyetsizim. Garip birşey ama kelimeler aklımda kalmıyor. Mesela “çöp” kelimesini halen unutuyorum. Belki onlarca kez duydum, sözlüklere baktım ama iş kullanmaya gelince ne oluyorsa hatırlamıyorum, karıştırıyorum ve İngilizcesini kullanmak kolayıma geliyor. Sanki içimde dile karşı bir direniş yaşıyorum. Halbuki Rusçayı da seviyorum. El yazısını ne de çabuk sökmüştüm.
Son 2 senede Kiev’i altını üstüne getirdim. Telefondaki harita uygulamasını kullana kullana iyice ezberledim. Pek çok yere bisikletle gitmek suretiyle, normal şartlarda yolumun düşmesi zor her yere girip çıktım. Aynı zamanda gezmesi, fotoğraf çekmesi çok kolay oldu. Bisiklet demişken, bisiklet kullanımı özellikle yaz dönemlerinde çok yaygın. Kışın kullananları bile görüyorum. Şehrin nispeten düz oluşu, park ve ormanlık alanların bolluğu, trafikte bisikletlilere kolaylık sağlamaları ciddi avantaj. Tek bir dezavantajı var, yollar çok bozuk ve henüz bisiklet yolları yok. Ancak yollar geniş ve özellikle kaldırımlar geniş olunca; biraz dikkat edince çok zorlanılmıyor. Tedbiren direksiyonu daima çift tutmak gerekiyor. Hem spor, hem de gezmek bisiklet burası için ideal.
Bu arada geldiğimiz zamana göre hayat pahalandı. Dolar kuru ben geldiğim dönemde 8 UAH iken, şu anda 26-27 UAH civarında sabitlenmiş durumda. TL bazında 4,5 UAH’dan 8,5 UAH seviyesine geldi. Dolar bazında düşen tek şey kiralar oldu sanıyorum. 700-800 dolar olan başlangıç / ortalama kiralar, 300-350 dolar seviyesine düştü. Genel olarak hayat elbette daha pahalandı. İstanbul’dan farklı olmasa gerek. Alkol, sigara, benzin daha ucuz bizim memlekete göre. Gıda için – bazı ürünler dışında- aynı şeyi söyleyemem, genelde daha pahalı.
Ukrayna içinde de pek çok yeri gezdim. Gittiğim yerler, benim açımdan fotoğrafik yerler. Bir kısmını bu blog’da paylaşmıştım zaten. Denk getirdikçe farklı şehirlere gitmeye devam edeceğim. Buranın bayramlarında zaman zaman kısa tatiller oluyor. Bunu değerlendiriyorum. Daha uzunlar için TR’yi tercih ediyorum. Daha gezilecek çok yer var ama birbirlerinden de çok farkları yok. Anadolu’nun o kültürel zenginliği elbette yok. Birbirine çok benziyor her nereye gidersem. Onun yerine TR gezimi tamamlamayı tercih ediyorum. Daha gitmediğim, tekrar gitmem gereken çok yer var TR’de.
Kendimce ilklerim de oldu burada. İlk bisikletime burada sahip oldum. İlk kez kayağı burada yaptım, ne bileyim ilk kez kanoya bile burada bindim. Yarım yamalak bile olsa bungee jumping yaptım. Yazları ayrı, kışları ayrı aktiviteleri takip etmeye çalışıyorum. Twitter hesabımda Kiev’de nereler gezilir, neler yapılır diye bir flood bile yapmıştım.
Kiev’de nereler gezilebilir şeklinde bir fotoğrafik zincir oluşturayım. pic.twitter.com/idIeLiYnnJ— Caner Cangül (@caner) 8 Kasım 2016
1. yazı: https://www.canercangul.net/2012/08/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev.html
2. yazı: https://www.canercangul.net/2013/11/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev-2.html
3. yazı: https://www.canercangul.net/2014/04/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev-3.html