Türk Ölçü Sistemi

Gündelik hayatta, birşeyleri tariflerken sıkça kullandığımız ölçüler vardır. Bunların bazısının klasik ağırlık, hacim ölçüsü kullananlarda kafa karışıklığı yarattığı da malum. Pek çok ölçü birimi aslında gündelik hayata dair kişilerin tecrübeleri barındırıyor. Yemeğe “göz kararı tuz atın” sözünün karşılığı yemek yapma deneyimi olmayan birinde beyin ambalesine sebep olacaktır.

Bir kısım var ki kişiden kişiye fena halde değişiyor:

bi tutam, bi avuç, bi gıdım, bi sigara içimlik, bi ara, üç vakte, göz kararı, kol boyu, üç adım, az sonra…

Bunların haricinde yine kullanılan alet edevata göre değişen ölçülerimiz de var. Özellikle yemek tariflerinde çok rastlarız:

bi çay kaşığı, bi tatlı kaşığı, bi kaşık, bi çay bardağı, bi su bardağı, alabildiğince, üstünü örtecek kadar, yakmayacak kadar, kulak memesi kıvamı…

Bununla birlikte deyim özelliği barındıran ölçülerimiz de var:

Nah bu kadar, göt kadar, gavur ölüsü, anasının şeyinde gibi…

Zamanla ilgili olanlarda bazen sorun yaratıyor. Tam saat vermek yerine zamana dair ifadeler kullanmayı seviyoruz. Sabahleyin derken duruma göre kimisi saat 8’i, kimisi 10’u düşünebilir, 6’yı düşüneni terlikle kovalamak icap edebilir. Ama yanlış değil, 6’da sabah. Öğleden sonra mevsime göre değişebildiği gibi geniş bir aralığı da barındırıyor. İkindi vaktinde derken de aslında bulunulan tarihe göre değişen bir zaman diliminden bahsediyoruz.

(Ölçüler akla geldikçe, başka katkılar oldukça güncellenecektir.)