Gelecek Digital Gazetelerde, Ama!

Ahh kağıdın kokusu başka mirim nostaljiliği de geçecek. Gidilecek nokta belli: Her şey bir şekilde dijitalleşecek yahut dijitalde olmayanın hayatını sürdürmesi zorlaşacak. Ne zaman? Hedef kitle çoklukla dijital üzerinden talep ettiği zaman.

Radikal kağıt gazeteciliği bitirip tamamen dijital ortamda yayın hayatına devam edeceğini bildirdi ama aslında geçeceği şey gazetecilik olmaktan çıkıp haber sitesi olacağına dair bir izlenimim, şüphem var. Haber sitesinde yapılan şey sıklıkla falanca filanca haber havuzundan haberin alınıp siteye yerleştirilmesidir. Buradaki asıl beceri bunu siteye akıllıca yerleştirip, kullanıcıya tıklatabilmek ve arama motorunda üstlerde çıkmasını sağlamaktır. Şu an bir kısmı ciddi trafiği yöneten onlarca büyük haber sitesi mevcut ve aslında birbirinden nitelik olarak pek üstün sayılmazlar. Pek çoğu nitel seviye olarak dipte eşitleniyorlar. Haberi sunuş şekilleri, tasarımları ve kullanıcıyı kandırabilmeleri ile alakalı olarak hit alıyorlar. Atıyorum ‘Genelkurmay Başkanı İstifa Etti’ diye bir manşet atıyorlar. Doğal olarak aklınıza gelen ilk şey belli ve detayları merakınızı celbetti, tıkladınız. Ama öğreniyorsunuz ki Mozambik Genelkurmay Başkanı istifa etmiş. Haberi yazan kişi Mozambik dünyanın neresinde acaba diye merak edip haritaya bakmış mıdır? Yahut “ünlü oyuncu şaaptı” diye bir haber. Allah allah, n’apabilir ki, kimmiş acaba diyorsunuz. İşte o arada maksat hasıl oluyor ve tıklıyorsunuz. Gerisinin site için çok önemi yok. 

Eğer medya organı kendini merkezde konumluyorsa istisnasız olarak daha çok hit alabilmek adına memleketin abazanlığından faydalanma yoluna gidecek ve güzel avrat galerilerine kurtarıcı gözüyle bakacaktır. Nasıl ki haberde emek yoksa, güzel avrat galerilerinde de olmayacaktır, “firstly download, later upload there“. Merkezde olmayan bir medya organı kendince tanımlı prensiplerine yediremeyeceği için bunların daha soft hallerine başvuracak yahut çaresizce kendi meşrebine uygun bir reklamı siteye yayacaktır.

Haa, onlar öyle de, peki bizim büyük gazetelerin internet versiyonları farklı mı? “Fark göremiyorum, ya sen?” durumu burada da işliyor. Hatta rezalet konusunda haber sitelerinin altında bile kalırlar. Embesile tıklatmak maksadıyla atılan bir başlık, kısa bir özet, devamında da zaten bir şey yok. Şansınız varsa sağında solunda, altın üstünde bir güzel avrat galerisi görüp tıklarsanız, iki nefes alırsınız. Bu tip galerilerin trafiğin % 50’lerini sağladığını söylüyorlar. Ehh, amaç zaten daha çok sayfa gösterimi değil miydi?

Başardılar. Alexa verilerindeki subdomain trafiği bölümü bu konuda bir fikir veriyor. Hoş, konuşup duruyoruz ama bunların kağıt versiyonları da hallice sayılmaz ya!

Dün bir röportajı okumak için büyük bir gazetenin haber sitesine girdim. Röportajı okumak için okuyucuyu 38 sayfa ilerlemek zorunda bırakmışlar. Tek röportajla 38 sayfa gösterimi demektir bu. Her kim akıl etmişse elbette kendi bünyelerinde bununla gurur duyuyor olmalılar. Elbette bu röportajda bir emek var, her haber böyle uzun ve emek sonucu üretilmiyor. Madem bulduk, çakalım gitsin demişlerdir. Aslında dert röportajı sunmaktan elde edeceği nitel faydadan ziyade gezdireceği sayfadan elde edeceği nicel faydayı arttırmak. Niteli nicele dönüştürmek ana dert. Halbuki ben o röportajı özel olarak sitede aramış ve bulmuş; sonucunda flipboard üzerinde açtığım dergide paylaşmayı düşünmüştüm. Madem 38 sayfa gezdireceksin okurunu, ben de paylaşmadım.

Hatta dün Twitter’da bu gazetenin hesabını takibe aldım. Birkaç saat sonra takibi bıraktım. Aynı embesile tıklatmak anlayışı mesajları orada da gördüm.

İşin aslı köşe yazılarını okumak dışında gazete sitelerinden faydalanamıyorum. Bazen embesiller tıklasın tarzı haberlere, acaba bu sefer mantıklı olmuşlar mıdır diyerek tıklayıp baktığım olmuyor değil. Kapama sürem, fareyi kullanma hızımla orantılı oluyor çoklukla. Haber linki olarak ise paylaştığım nadirdir.

Takip ettiğimden değil ama isimlerini bildiğimden ötürü rastgele örnek olsun diye seçtiğim NY TimesThe TelegraphPravda gibi yabancı gazetelerin sitelerine bakın, sonra bizim HürriyetSabahMilliyetHabertürk gibi gazetelerin sitelerine. İçeriklerini geçtim, haber yerleştirmeleri, renk dağılımları bile kalite farklarını ortaya koyuveriyor. Biri niteliği yüksek, diğeri çer çöp izlenimi vermiyor mu?

Evet bizim büyük gazetelerin örnekteki gibi siteler üretmesi lazım. Nispeten daha küçük olanlar iyi örnekler sergiliyor olsalar da, etkileri kendi boyutlarınca kalmak zorunda kalıyor. Dünya değişiyor, dijitalleşiyor. Akıllı telefondan tabletlere, e-okuyuculara, ilerde çıkacak olan akıllı kağıtlara kadar pek çok ortam olacak ve bunlara teknolojik olarak ayak uydurmak sadece gerekli teknolojik cihazları satın almak ve bunları yönetecek personeli istihdam etmekle kolaylıkla mümkün olacak. Ancak haber hazırlamak, haber bulmak, içerik geliştirmek yine insan çabasının ürünü olacak. Yani ciddi maliyeti olacak. Hep atladığımız, görmezden geldiğimiz şey: insana yatırım, insan emeğine değer vermek. Gazetede çalışıyor olmak çalışanı gazeteci yapar mı? Yapınca ortaya çıkan sonuç ortada.