Minik Ahlaksızlıklarımız Aslında Büyük Bir Soruna İşaret Ediyor: Dürüst Değiliz.

Ne garip değil mi? Herkesin enbidürüst olduğu, haksızlıklar karşısında sesini yükselttiği bir toplumun bireyiyiz. Hepimiz çevreciyiz, her görüşe karşı saygılıyız. Aksini ben hiç duymadım.

Birilerini dürüst olmamakla, hırsızlık yapmakla, yolsuzluğa prim vermekle suçlamıyor muyuz? Haksızlığa uğrayan birini gördüğümüzde hemen orada biterek bunu engellemek için çaba göstermiyor muyuz? Çevreyi pisleteni gördüğümüz anda müdahale etmiyor muyuz? Bize uymasa bile birisinin görüşünü açıklamasına hep destek olmuyor muyuz?

Kesinlikle öyle! Çünkü enbidürüstüz, değil mi?

Hadi ama, itiraf edelim!

Evet, aslında sadece söyleniyoruz! Kılımızı bile kıpırdatmıyoruz aslında.

Hiçbir etkimizin olmayacağı olaylar karşısında söyleniyoruz.

Etkimizin olacağı olaylar karşısında ise sus pus duruyor, göz yumuyor, görmemezlikten geliyor, sahip olduklarımızı kaybetmekten korkuyor, elimizi taşın altına sokmuyoruz.

Söylenerek karşı duruş sergilediğimiz kötülüklerin aynısı daha küçük ölçekli bile olsa, medyatik bir yanı olmasa bile kendi küçük dünyamızda, işyerlerimizde, aile çevremizde, arkadaşlık ilişkilerimizde, küçük ticari hayatlarımızda, yürüdüğümüz sokaklarda, bulunduğumuz ortamlarda hep oluyor ve olmaya devam ediyor.

Birilerinin, bilmem kaç milyon dolar götürdüğüne şövalyeler gibi tepki gösterirken; kendi küçük dünyamızdaki minik üçkağıtlara ses çıkarmamız çıkarlarımızla çatışıyor. İlişkilerimizin bozulmasından korkuyoruz.

Üst kademelerde birilerinin aslında oraları haketmediğini düşünürken, tanıdıklara aracı olmak, torpil yaptırtmak için yokladığımız bir çevremiz olduğunu unutuveriyoruz.

Haksızlıklara karşı gelirken, herhangi bir sırada birinin önüne pişkin pişkin geçmekte sakınca görmüyoruz. Okulda çektiği kopyaları ballandıra ballandıra anlatanları hayran hayran dinleyen ergenler oluyoruz zaman zaman.

Aslında kendi küçük dünyalarımızdaki davranışlarımız, suskunluğumuz daha büyük olanlar için bizi sadece söylenen, sadece olayın, miktarın büyüklüğü ölçüsünde, büyük harflerle söylenen birileri mi yapıyor?

Neden?

Açık değil mi? Çünkü kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri aslında başkalarına yapıyoruz. Yani enbidürüst olduğumuzu sanırken, aslında dürüst değiliz.

Pravilna?