Neden Macbook?

Yılların windows kullanıcısıyım. Halen de kullanıyorum. İşyerinde kullandığım bilgisayar Windows 7 işletim sistemine sahip dizüstü. Evde ise Macbook’a geçtim. Bana getireceği konforu hesaplayarak aldığım bir karardı ve yanılmamışım.

Mac konusunda uzman değilim. Bir çok şeyi halen çözdüğümü söyleyemem. Çözmek için pek çaba göstermiyorum. Çünkü ihtiyaç duymuyorum. Herhangi bir şey nasıl yapılır diye sorduğumda bulmam pek uzun sürmüyor. Google sağolsun. Ayrıca eski ve iyi bir Mac kullanıcısı tanımanız ekstra kolaylık sağlıyor. Zaman zaman çekilen yabancılıklarda büyük kolaylık sağlıyor.

Geçtim; çünkü evde aslında sıradan bir bilgisayar kullanıcısıyım. Tek yaptığım sadece internete girmek ve fotoğraflarla ilgilenmek. Dosya filan geldiğinde açmak için Google Docs kullanıyorum zaten. Windows bilgisayarımda da Office programları yoktu. Windows ile farklılıkları olan durumlara alışma süreci istiyor. Bunlar da büyütülecek kadar zor şeyler değil. Sadece çok temel birkaç tuşa eli alıştırmak yetiyor. Mesela Windows’daki home tuşunun yerine Mac’de ne kullanılıyor halen bilmiyorum. Türkçe klavye kullandığım için “@” işareti koyarken çok kere ekrandan çıkıverdim. Çünkü windows’ta yıllardır “alt+q” ile yapıyordum, boşluk tuşunun sağındaki tuşu kullanıyordum. Mac’de aynı tuşlara bastığımda programdan çık diyordu. Minik kazalar oldu ama artık parmaklarım alıştı.

Küçük kardeşime vermeden evvel bir VAIO sahibiydim. İlk seriden i7 işlemcisi olmasına rağmen fena da değildi durumu. İkisini rahatlıkla karşılaştırabiliyorum.

Macbook Air’in son modeline sahibim. Yakında yenisi çıkar, bizimki de eskimiş olur. Epeydir tamamen açıp kapatmadım ama açılması 10-12 saniye sürüyor, kapanması da 3-5 saniye. Benim VAIO’nun son dönemde sıfırdan hazır hale gelmesi 4-5 dakikayı buluyordu ve sık sık kapatmak zorunda kalıyordum. Zaman zaman aşırı ısınıyordu. Fan sesi rahatsız edebiliyordu. Şimdi işim bittiğinde sadece ekranı kapatıyorum. Bu durumda açılıp kapanması, ekranı açıp kapatma hızımla alakalı oldu.

Rahatlıkla ve korkmadan tutup taşıyorum. Evin içinde icap ederse kapatıp öyle taşıyorum. Aman eğik durmasın, sallantı olmasın gibi dertlerim yok. İki parmağım arasında kaldırıp korkmadan taşıyabiliyorum. Diğerinde şimdi kilitlenir, aman şimdi bir yeri zarar görür korkusuyla bunu yapamıyordum. Dışarı çıkarken yanıma almaktan çekinmiyorum, epeyce hafif. Haspanın özel çantası da yok, sırt çantası içine atıveriyorum. Pil ömrü ise 10-12 saat sürüyor. Öncekiyle karşılaştırmak doğru olmaz ama son dönemde bir filmi izleyecek kadar dayanmıyordu pili.

Ortada bir kablo yığını yok. Aman elektrik kablosundan bir şey olur mu korkusu yok. Yanlışlıkla takıldığınızda bile hoppp kendini bırakıveriyor. Magic mouse ile birlikte kullanınca fazladan kolaylıklar oluyor. Film izlerken görüntü kalitesi iyi, ses sorunu yok. VAIO’da yaşamadım ama diğerlerinde ses her zaman problemdi.

Elbette yeni nesil diğer makineler de fena değil ama windows windows nereye kadar diyorum. Genelde korkumuz alışkanlıklarımızdan kaynaklı diyebilirim.

Eğer bütçeniz müsaitse, sıradan bir ev kullanıcısı iseniz (Tanıdığım kullanıcıların ekserisi bu gruba giriyor) size yaşatacağı konforu, göstereceği performansı için bile çok düşünmeden alabilirsiniz. Çünkü eşdeğerlerine göre biraz daha pahalı kalıyor. Üzerine ödeyeceğiniz ek paraya inanın değiyor.

Bana hangisini alayım diyenlere paranı denkleştir bundan al diyorum, diğerlerini bende bilmiyorum ve artık ilgilenmiyorum. Daha güçlü bir bilgisayar ihtiyacım olursa bunu yine Mac’ten yana kullanacağım kesin gibi. Şimdilerde tek ihtiyacım fotoğraflarla uğraşırken yahut film seyrederken konforu arttırmak için çok daha büyük bir ekran.