Neden E-Kitap Okuyucu?

Bir süredir e-kitap okuyucu kullanarak okumalarımı sürdürüyorum. Klasik kitabı bırakmış değilim, o varsa onu da okuyorum. Açıkcası yurtdışında olmam dolayısıyla biraz zaruri bir ihtiyaçtan doğmakla birlikte sürekli ‘onu oku bunu oku’ bombardımanı altında okuma zamanlarımı düzenleyemememin de bir etkisi oldu. Daha önce bu konuda 2 yazım olmuştu. Şimdi biraz daha tecrübeli e-kitap okuyucusu olarak görüşlerimi yazmak istiyorum.

Gerçekten E-Kitap Okuyucusuna İhtiyacınız Var mı?

Açıkcası ben çok fazla kitap tüketen bir insan değilim. Kitap kurdu olmadım. Artık okumaya çok fazla zaman da bulamıyorum. Öğrencilik dönemlerinde ayda birkaç kitap okurken, artık yılda birkaç kitap derecesine düştü. Ancak toplamdaki okumalarım o dönemlerden fazla olmalı. Gün boyu ekran karşısında olan biri olarak sürekli haber, röportaj, blog yazısı, araştırma dosyaları, makaleler, email yazışmaları derken hayli satır tüketiyor olmalıyım.

Eğer bir kitap kurdu olsaydım yahut okumaya daha çok vakit bulabilmiş olsaydım, okuyucunun da hakkını fazlasıyla verirdim sanıyorum. Günün 2 saatini servislerde, otobüste geçirenlerden biri olmak durumu gibi. İstanbul’da iken metro ya da metrobüse bindiğimde kimsenin elinde e-kitap okuyucusu görmedim. Halbuki Kiev’de en dandiklerinden bile olsa insanların ellerinde görebiliyorum. Toplu taşıma araçlarında büyük kolaylık sağlıyor. Metro’da ya da dolmuşta açıyorum ve yol boyu boş geçmiyor. Kitap ile dolanırken ayakta isem okuyamıyordum, oturduğumda kitap dikkat çektiği için rahat edemiyordum vs.

İstanbul’da çantamda kitap olduğu halde ayakta olmam dolayısıyla Metrobüs’te rahat tutamayacağım için açıp okuyamadığımı biliyorum. Koskoca 30 dakika boşa geçmiş oldu. Halbuki e-kitap okuyucu olsa hiç zor olmayacağı gibi, sağdan soldan birilerinin acaba ne okuyor diye göz atmasını da engellemiş olacağım. Yani İstanbul’da yahut büyük şehirlerde toplu taşıma aracı kullanan bir yolcu için ideal bir alet. Öğrenci iseniz ders notlarını bile atabilirsiniz.

Belirli kitapların dijital halini bulduğum zaman muhakkak okuyucuya atıyorum.

Bazen ne zaman vakit bulacağım belli olmuyor. Tutunamayanlar’ı kitap olarak 500T’de okudum desem yalan olmaz. Sırf o kitap için yanıma çantayı aldığım zamanlar olmuştu. Halbuki e-kitap okuyucum olsa, daha kolay olacaktı.

Şimdilerde ise yanıma pek kitap almıyorum yahut alacaksam dijital formatını bulamadığım sadece 1 tane alıyorum. Ne diye yük edeceğimki.

Gerek duyduğumda ilgili satırları çizebiliyorum. Sonradan bunlara ulaşıyorum. Ancak burada yetersizlikler var. Muhtemelen zaman içinde üretilen okuyucularda daha iyi olacaktır.

Ayakta, oturarak, kıvrılarak, yatarak hiç farketmez; hafifliği sayesinde rahatça elde tutup okuyabiliyorum. Nerde kalmıştım diye arasına sıkıştıracak bir şey aramak, sayfanın köşesini kıvırtmak gibi dertleri yok. Aleti yeniden açtığımda son okuduğum sayfa karşıma çıkıyor. Diğer kitaba geçiş yaptığımda da bıraktığım sayfa karşıma geliyor.

Yabancı dilde bir yazı ise sözlük özelliği de var ama ben henüz kullanmadım.

Çok sık kullandığım bana en çok faydası olan bir özelliği ‘evernote‘ ile entegrasyonu. Gün içinde karşılaştığım ve o an okuyamayacağım genelde uzun yazıları sonradan okurum diye evernote’a gönderiyorum. Okuyucumun özelliğinden dolayı wi-fi ile bu gibi yazıları okuyucuya aktarıyorum. Bulduğum fırsatta okuyorum.

Bilgisayar ekranından okumak pekala mümkün ama gözlerde sıkıntıya neden oluyor. Ayrıca konforlu olmuyor. Tabletim yok, tecrübe etmedim ama benzer sorunu yaşatabilir. Akıllı telefon ise aynı şekilde sıkıntılı. Gözünüz değerli, unutmayın!

Peki E-kitap okuyucusunun temel farkı ne?

Temel farkı kullanılan teknolojisinden ileri geliyor. Aynen bir kitaba bakar gibi bakıyorsunuz. Her türlü ışık altında kağıt size ne tepki veriyorsa, bunda da aynısını alıyorsunuz. Buna da e-mürekkep teknolojisi diyorlar. Her üretici kendisi bir isim veriyor. Bu konuda da epeyce ilerleme olmuş durumda. Hem ilk fotoğrafta, hem de aşağıdaki fotoğrafta akşam evdeki ışıkta çekilmiş bir fotoğrafı sunuyorum.

 

Ayrıca pil ömürleri çok uzun. 1 ay rahatlıkla gidebiliyor. Pil ömrü çevirdiğiniz sayfaya bağlı tamamen.

Aletin marka ve modeline göre hafızası değişebiliyor yahut microSD kart desteği ile ek hafıza ekleyebiliyorsunuz. Arşivci bir yapınız yoksa içindeki fazla fazla yetecektir, emin olun.

Önümüzdeki dönemde e-kitap okuyucularında ciddi değişiklikler bekliyorum. Bunun emareleri de görünüyor. E-mürekkep (e-ink) ekranlı tabletlere doğru dönüşebilir.

Olumsuz yönleri yok mu?

Valla kitap kadar hızlı karıştırıp, istediğiniz yeri bulma konusunda sıkıntı var.
Kelime arayabilirsiniz ama bilgisayar kadar hızlı olmasını beklemeyin. Index oluşturacak bir yapıya doğru dönüşecektir zamanla.

Kitapları nereden bulacağız?

İşte zurnanın zırt dediği yer burası. İngilizce gani gibi ama iş Türkçe kitaplara geldiği zaman zorlanıyoruz.  Pek çok insan bir şekilde kitapları PDF dosyalarına dönüştürmüş ve bunlara internette ulaşabiliyorsunuz. Facebook’ta bunun için bir grup bile var ve insanlar aradığınız kitap konusunda size yardımcı oluyorlar. PDF üzerinden okuyabiliyor ya da bazı programlar ile e-kitap formatına dönüştürebilirsiniz. Bu esnada ufak tefek paragraf bozulmaları filan yaşanabiliyor.

Kimi kitap satış siteleri e-kitap formatlı kitap da satıyor ama bu konuda henüz yetersizlik var. Şu ana kadar sahip olmak istediklerim için ben bulamadım; ama güzel kitaplar da gördüm. Zaman zaman kağıt olanla yakın fiyata satılıyor, zaman zaman yarı fiyatı seviyesinde oluyor.

Çok fazla makale tarzı PDF sahibi iseniz ve okumak istiyorsanız tam size göre.

Bu aletler ucuz mu?

Açıkcası istenen seviyede değiller. TR’de de bir kuple daha pahalı satılıyor. Pazarın dar olmasının etkisi de olabilir. Ortalama 250 TL gibi bir fiyata orta karar bir okuyucu alabiliyorsunuz. Ülkeye her model de gelmemiş. Benim aldığım Sony’nin modelini TR’deki internet satış sitelerinde bulamadım, sonrada  birinde buldum ama pahalı satıyorlar.

En iyisi ve en pahalısını almak zorunda değilsiniz. Daha ucuz ve bulabilirseniz ikinci ellerine de bakabilirsiniz. Yani işlevine odaklanın. Sonuçta ortalama 20 TL bir kitap fiyatı olsa, gidip 20 kitap fiyatını bir alete vermek olanaklarınızla alakalı bir durum. Kitabı fiziki satış fiyatı ile değil, okumuş olmanın size olan getirisinin değeri üzerinden değerlendiriniz. Eğer kağıt olsa okumaya fırsat bulamayacak isem ancak e-kitap ile okuyabiliyorsam bazen bunun parasal değeri çok önemli olmuyor.