“Yavuz Hırsız Ev Sahibini Bastırırmış” derler…

Uygun başlık bulamadım. Kendisine yazdığım email içinde de kullandığım için güzel başlık olur dedim. OLayı tek cümle ile güzelce özetliyor aynı zamanda.

Malum İstanbul ile alakalı çeşitli çalışmalar yapmak istedim ve sonuçta istenilen noktaya ulaşmadı. Bende elimde olan bilgileri, konumları ve özellikle fotoğrafları internet üzerinden paylaşmayı sürdürdüm. İlk başlarda fotoğraflarıma isim veya logo yazmazdım. Pek çok defa farklı ortamlarda benden habersiz kullanımlarına denk gelince sağ alt köşesine ismimi yazmaya başladım. Ama bu arada epeyce bir fotoğrafım üzerinde isim olmadan internette yayınlanmıştı. Onları kaldırmadım. Istanbulium dışında Picasaweb, Panoramio ve Flickr en çok fotoğraf yüklediğim sitelerdir. Özellikle İstanbul ile alakalı kimi eserlerin aramalarında tek sonuç olarak benim fotoğrafımın çıktığını gördüğüm oldu.

Hatta kimi insanlar isimli olan fotoğraflarımı bazen direk, bazen ismi silerek bazense isimli kısmı fotoğraftan çıkararak (crop yani) fotoğrafları kullandılar. Gördüğüm her yerde müdahale ettim. Eğer ki kıytırık bir web sitesi yahut forum değilse. Bununla ilgili yaşadıklarımı ayrıca yazmayı hep düşünüyordum. Onu da yazacağım yakında. Olumsuz yaklaşanlar olsa bile genelde insanlar hakkınızı teslim ediyordu. Kimisi sessiz kalmayı tercih ediyordu. Bireysel blog yahut siteler değil bahsettiklerim; ciddi siteler, sayfalar, gazeteler ve televizyonlar vs.

TAS Istanbul sitesi ortaya çıkınca sahibi olan Turan beyle Haziran 2012’de birkaç yazışma yaptık. Baktım daha önce benim yapmak istediklerime benzer şeyler peşinde. Huyum kurusun, birileri iyi bir şeyler yapmak istiyorsa burada pek Türk gibi düşünmüyorum. Daha iyi olsun diye bir eksiğini görmüşsem uyarıyorum, hata varsa düzeltmesi için iletiyorum. Web sitesi bariz teknik sıkıntıları içeriyordu ve uzun vadede öyle gitmezdi. Çok emek verildiği belli ancak yapısal olarak problemli idi. Birkaç yazışma ile ben görüşlerimi ilettim, bu arada benim fotoğraflarımı da kullandığını, kendisine ait olmayan fotoğraflarda en azından isim belirtmesi gerektiğini filan da ilettim. Benden iletirsem çıkarabileceğini söyledi. Ben birkaç örnek verdim ama siteyi gezmenin sıkıntısından ötürü fotoğrafların hepsini tespit edemedim; açıkcası üzerine de fazla düşmedim. Yeni bir yapılanmadı idi, büyüyüp gelişsin istedim.

Ancak kullanılan fotoğrafım  hiç az değildi. Daha genel olarak size ait olmayanları kullanmayın dedim ve çeşitli izahlarda bulundum. Rahatsızlığımı efendice gösterdim ama adam anlamadı. Buna karşı söylediklerinde birbiriyle çelişen izahları oldu, baktım fazla uğraşılmaz, cidden bir çok şeyden anlamıyor, çok bilmiş tavırlarda, yazışmayı sürdürmedik. Sessiz takipçi olmayı yeğledim.

Kendisinin bana söylediği iletirsem düzelteceğini/çıkaracağını cümlesinden hareketle geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasında taze paylaştığı çeşme fotoğraflarının altına “bu fotoğraf bana aittir” diye notlar düştüm. Fotoğrafları gezmek, durumu iletmek siteye göre kolayıma gelmişti. Ne hakaret ettim, ne de benim fotoğrafımı nasıl kullanırsınız gibi bir ifadem olmadı. Kendi fotoğraflarımı nerede görürsem göreyim % 90 tanırım. % 10 ise çok bilinen yerlere ait fotoğraflardır; benzerleri mümkündür, kontrol etmem lazım derim. Sonrasında baktığımda fotoğrafları mesajları yok etmek adına kaldırdığını gördüm. Hatta bir tanesinden kesin emin olamadığım için yazmadım ama o da bana aitti ve halen hem sayfada hem de sitede yayınlanıyor. Başkaları da var; ancak kullanılan web sitesi yapısı itibariyle gezmesi zor olduğu için tüm sayfalara tek tek bakmak pek akıl işi değil. Üstelik ben buna neden mecbur olayım değil mi?

Ben paylaşımdan çekinmem. Kimsede olmayan çeşitli dosyaları internete bile açtım. Arzu eden faydalanıyor. Ancak bana ait olan bir ürünü de ulu orta kendi malı gibi kullanana müsaade etmem. Bugüne kadar bana ait olmasa bile başkalarının fotoğraflarını (telifi bitmiş olsa bile) kendi malı gibi kullananların hep karşısında oldum. Bu konuda yakın arkadaşlarımla da çok tartıştım.

Geçen gün yine çeşmeler ve sebiller konusunu çalışmaya başladığı için TAS Istanbul Facebook sayfasında yüklenen bazı fotoğraflar benim ekranıma düştü. (Link vererek reklam da yapıyorum) Doğal olarak fotoğraflara baktım, hatta birinde hata var gibi gelince, doğrusunu ileteyim diye yorum kısmına gayr-i ihtiyari yazmak istedim. Aaa hayır, yorum yapamıyorum. Enteresan dedim. Diğer mesajlara baktım yorumlar var. Demekki bana özel bir şeydi. Kendi sayfamda kimseyi yasaklamadığım için yasaklama sonucunu açıkcası bilmiyordum. Sayfayı görüyor, gönderileri okuyabiliyor, fotoğrafları inceleyebiliyor ama sadece mesaj yazamıyordum. Demekki sayfalarda yasaklama bu işe yarıyormuş, öğrenmiş oldum.

Bunun üzerine kendisine bir email ile durumu sordum.

“Turan bey,
Facebook sayfasında benim yorum yazmamı yasakladınız mı? Pek çok insanın yorumunu görüyorum ama bana kapalı.
Bu fotoğraflar bana ait demem kusur muydu?”

Sabah cevabı gelmişti. Yazışmaları ortaya dökmeyeceğim. Ama şu cümle beni çileden çıkarttı.

 “Siz bir çok defa benim facebook sayfama girip prim yapmak yolunu seçtiniz.”

Evet, beni atma sebebi bu. Sayfasında prim yapmak için bulunuyormuşum. Vallahi gece gündüz sayfadan gözümü alamıyorum. Olabilir miydi böyle bir şey? Yaptım mı hakikaten? Facebook sayfasında bahsettiğim yorumları yazmıştım. O da belki birkaç dakika sonra kaldırıldı zaten. Başkaca bir katılımda bulunduğumu inanın hatırlamıyorum. Web sitesi zaten katılıma kapalı bir yapı. Atma sebebi çok belli. Olur da tekrar yüklerse ve bu fotoğraf benim dersem ve birileri görürse karizması çizilir. Korktuğu şey bu. İnsanlar sanıyor ki oraya yüklenen fotoğraflar kendisine ait. Nereden bilsinler başkalarının fotoğrafları olduğunu değil mi? Takip edenlere söyleyeyim: Eğer gerçekten kötü çekilmiş fotoğraf varsa bu kendisine aittir. Bunu ciddi söylüyorum. Adam gerçekten anlamıyor fotoğraf çekmekten. Üstelik çok iyi bir kamera sahibi omakla övünüyor bana yazdığı emailde, buna rağmen beceriksizliği gün gibi ortada.

Çok paylaşımcı olduğunu sürekli tekrarlıyor ama nedense sitesinde kendi fotoğrafı çok az. Onbinlerce fotoğraflık arşivden çıkartmak zormuş, o nedenle “google’dan alıyor”muş. Üstelik bu aldıklarını da fena halde küçümsüyor. Hatta geçenlerde gördüğüm öyle bir yorumu beni rahatsız etmişti. Bunun haricinde eserler üzerinde bilir bilmez yaptığı kesin yorumlar beni güldürüyor. Lakin ortalama facebook kullanıcısının seviyesi malum, nereden bilsinler! E insan doktoralıyım deyince ciddiye alınır, değil mi?

Gerek bu ilk cevabı gerekse sonradan devam ettirdiğimiz yazışma bir felaketti. Halen kusurlu olan benim, düşünebiliyor musunuz? Buna ciddi ciddi inanmış. Düşünün ki karşınızdaki kişi Google ile arama yapıp bulduğu sonuçları kullanım hakkı olduğunu düşünüyor. Cidden yazdı bunu hatta sosyal medyadakileri kullanabilirmişsiniz, bu konuda elinde mahkeme kararı varmış. Yok yok, valla 2013 yılındayız. Karşımdaki de gerçek bir kişi. Hayal ürünü değil. Üstelik bu kişi doktora sahibi olduğunu tüm yazışmalarında size özellikle belirtiyor. Hem de sanat tarihi dalında. Yani ben sizden iyi biliyorum demeye getiriyor. Elbette mümkün,  sadece o değil benden iyi bilen çoook insan var; varsa öğreneceğim, ne güzel olur. Yazışmalardaki diğer konulara değinmeyeceğim burada. Sadece felaket diyebilirim. Bildiğiniz okumuş cahil. Ben bilmeyen insana bir şey demem. Yaşına, eğitimine bile bakmadan normaldir der, bildiğimi anlatırım. Ama karşınızdaki kibir içinde ise, çok bilmiş edalarını sürdürüyorsa, ne diyebilirim? “Allah kurtarsın kardeş” der çekilirim. İnanın dünyayı ben kurtarmayacağım ve bu mümkün de değil zaten.

Az önce gelen emaile göre benden halen kendi fotoğraflarım olduğunu iddia ettiklerimi, sitesi ve Facebook sayfasından tespit edip kaldırmam için linkleri iletmemi istiyor. Allahım, biz o kadar yazışmayı neden yaptık! Yoruldum bunları yazarken ama hakikaten örnek teşkil etsin. Ben size bunu ilettim, siz beni yasakladınız yahu! Ben mecbur muyum sizin sitenizdeki tüm sayfaları tek tek gezmeye! Ne diyeyim, Allah yolunu açık etsin. Böyle heveslileri bu internet çok gördü.

Sizler de bilin istedim.

Edit: Olur ya, lazım olur diyerek 10-15 kadar (inanın saymadım) fotoğrafın kullanıldığı ekran görüntülerini aldım.