Fotoğrafların Bilgi Dahilinde / Dışında Kullanımları

Bir önceki yazıda fotoğraf kullanımı konusunda aklıma gelen örnekleri paylaşacağımı belirtmiştim.

Fotoğrafı kullanmak isteyenler fotoğrafı genelde Google aramaları ile buluyorlar. Sonrasında iletişim bilginize erişip size bir email gönderiyorlar. Bu az rastlanan bir durum olsa da çok şükür var. Çoklukla sizden habersiz olarak kullanılıyor.

Bu yazıda hem habersiz hem de haberli kullanımlar ile birlikte yerli ve yabancıların yaklaşımlarını kendi yaşadığım örneklerden hareketle  ben ne yaptım / yapıyorum / yapmayı tercih ediyorum ile birlikte  anlatmak istiyorum.

Kabaca 4 başlıkta toparlayabilirim.

Fotoğrafların İnternette Habersiz Kullanımları

İnternet üzerinden izinsiz kullanımlarında kaynak / isim belirtilmesini yeterli görüyorum. Mümkünse fotoğrafın orijinal kaynağa linkli olması tercihim oluyor ama her site veya sayfada bunu göremiyorum. Eğer denk gelirse ve kullanan kişiye / siteye ulaşma şansım varsa muhakkak kendilerine durumu belirtiyorum. Ancak forum tabanlı ve her türlü içeriği barındıran sitelerden birisi ise açıkcası muhatap bulmanız zor olabiliyor. Ancak ciddi bir forum ise bunu yapabiliyorum. Blog yahut web sitelerinde de genel içeriğine göre davranıyorum. Mesela İstanbul ile alakalı ise kesinlikle müdahale ediyorum.

Fotoğrafı crop’layarak kullananlara ifrit oluyorum. Hele ki köşesindeki ismi silme çabasına girişenleri affetmiyorum. Kesinlikle müdahale ederim. Fazla sürmeden kaldırıyorlar zaten.

– Yakın dönemde yaşadığım bir olay: İstanbul’un Su Kemerleri yazım birebir bir foruma alınmış. Google’da bir şey ararken denk geldi. Ancak kaynağa dair herhangi bir bilgi yoktu. Üye olup durumu belirttim, özür dileyip düzenleme yaptılar. Bu tip konularda hassas olduklarını belirttiler.

– İstanbul eserleri ile alakalı bir blogdaki bazı yazılarda benim fotoğraflarım vardı, ilettim özür dileyerek düzelttiler. Ortak yazarlardan biri kullanmış. Silebiliriz dediler ama gerek yok dedim.

– Bir başkası, web sitesi, popüler de oldu. Habersiz, kaynaksız kullanıyordu sürekli. Kendileri ile bir kaç yazışmamız oldu. Konuya hakim olmadıkları belli olduğundan çok üzerlerine gitmedim. Hatırladığım o ki fotoğrafları kaldırmayı tercih ettikleriydi. Yaklaşımları ve kullandıkları ifadeler can sıkıcı gelmişti. Yani o kadar uğraşıyoz senin kıçı kırık fotoğraflarını mı düşüneceğiz havası var. Açıkcası uğraşıp vakit kaybetmek istemedim. Halen vardır o sitede bir kaç fotoğrafım.

– Bir başkası benden nadir bulunan fotoğraflardan istedi. Düzenleyip gönderdim. Ancak köşedeki ismimi crop’layarak sitesine taşıyınca durumu belirttim ve bunu ben kabul edemem dedim. Yazıyı tamamen kaldırmayı tercih etti. Kendi bileceği iştir.

– Facebook’ta birisinin bir gruba yüklediği fotoğrafların bana ait  olduğunu söyledim, grubu terk etti. “Aa öyle mi, ne güzel” gibi bir yaklaşım bekliyordum.

– Habertürk’ün Yaşam ekinin web sitesinde “Yalılar” konulu açılan bölümdeki fotoğrafların neredeyse tamamı bana ait idi. Yazdığım emaile cevap vermeden tamamını kaldırdılar. En son ana sayfasındaki link ve bir fotoğraf duruyordu. Onu da iletince yine cevap vermeden kaldırdılar.

Başka örneklerde oldu. Eğer işlerini ciddiye alıyorlarsa, fotoğraf ve emek konusunda bir düşünceleri varsa zaten özür dileyerek düzeltme yapıyorlar. Eğer yasal bir durumdan tırsıyorlarsa size cevap vermeden kaldırıyorlar. Bazısı ise asla cevap vermiyor. Fakat ben kesinlikle arzu etmediğim kullanımlara müsaade etmiyorum.

– Yaşadığım son örnek gündelik bir gazetenin talebi oldu. İstediği fotoğrafın yayını konusunda anlaşamadık. Ancak bir şekilde yazıda kullanılmış. Durumu ilettiğim kişi çok özür diledi ve bir yanlışlık sonucu yayınlandı dedi. Web sitesinden anında haberi kaldırdılar. İyi niyetli yaklaşım vardı, ne yapalım diye sorsaydı, kalsın derdim açıkcası.

Buralarda eğer mahkeme kanalı kullanılsa sonuç alınabilecekler elbette vardı. Açıkcası benim bu konularla uğraşacak dermanım yok. Ya kişiye çok kızmam lazım yahut sonucun değmesi gerekiyor. Kullananların bir çoğu ya haberi olmadığından yapıyor yahut kendince iyi bir şey yaptığını düşünerek hareket ediyor. Hatırlayalım tekrar: Google sonuçlarını kendi malı gibi gören insan sayısı hiç az değil. Üstelik doktoralı olanlara bile şahit olduk.

Fotoğrafların İnternette Haberli Kullanımları

Eğer ticari bir web sitesi değilse bu konuda sadece isim / kaynak belirterek kullanımlara müsaade ediyorum. Zaten bu talepler sadece yabancı web sitelerinden geliyor. Yerlilerden bir iki blog sahibi dışında rastlamadım. Sadece bu izni isterken bile mesaj atabilmek için Flickr’a üye olanları gördüm. Bu konuda özellikle yurtdışı kaynaklı sitelere epeyce fotoğraf vermişliğim oldu. Ticari ise benim için basılı ile bir farkı yok.

Basılı Ortamda Habersiz Kullanımlar

Bunu tespit etmeniz çok zor. Size denk gelmesi lazım. İşin yasal ayağı da olduğu için bu işten anlayanlar pek tevessül etmezler.

– Bir gün gündüz vakti evdeydim. Benim televizyon 37 ekrandı. Kanepeye uzanıp kanalları kurcalayayım derken bir kanalda artık ne vardıysa durdum. Tasavvuf kanalı. Kanalın adını bile unuttum. Uydudan çıkıyordu. Uzanmış olduğumdan ve aradaki mesafeden pek net göremiyordum ama güzel bir müzik ve fotoğraflar akmaya başladı. Aa ne şahane İstanbul fotoğrafları dedim. Yavaş yavaş akan fotoğraflar ne kadarda benimkilere benziyordu derken, yaklaşıp baktım. Evet kesinlikle benimdi bunlar. Hatta araya hazırladığım bir videodan bölüm de eklenmişti. Açıkcası güzel hazırlanmıştı. Merak da ettim. Birkaç linkle birlikte bir email yazdım. Sonrasında dönüş yaptılar. Hatta telefonla da aradılar. Hemen yayını durdurmuşlar. Hazırlayan kişinin bilmediğini, zaten kendilerinin kendi yağı ile kavrulduklarını vs söylediler. Açıkcası bahse konu video o kadar güzel hazırlanmıştıki böyle bir video hazırlayan kişinin izinsiz kullanım konusunu bilmemesinin bana pek inandırıcı gelmediğini, durumu hoş gördüğümü ilettim.

– Geçen günlerde akşam Boztepe‘den çekilmiş uzun pozlama bir Trabzon fotoğrafım TRT1’deki Gurbette Aşk dizisinde arka planda göründü. Yapımcı şirkete de ilettim. Benle görüşmek için telefon no istediler. Yurtdışındayım, email ile iletin lütfen dedim. Bekliyor. O fotoğraf internette çok yaygın olarak kullanılıyor ve kontrolümün dışında kaldı.

– Ondan önce TV’de bir sohbet programında rastladım. İlber Ortaylı’nın NTV’deki programı sanırım. Rahat rahat kullanmışlar. Hocaya hürmeten önemsemedim.

– Perpa’da bir emlakçı asansörlere firmasının duyuru afişini astığında farketmiştim Perpa fotoğrafımın kullanıldığını. Sonrasında göremedim ama geçerken bu emlak ofisine uğrayıp sormuştum. Google’dan bulduk dediler. Açıkcası üzerinde de durmadım pek. Doğru yapmadıklarını söyleyip geçtim.

Basılı Ortamda Haberli Kullanımlar

Bu konuda epeyce talep aldım. Eğer ticari yanı varsa kesinlikle bedelsiz kullanıma, isim belirtilerek bile olsa müsaade etmiyorum. Açıkcası 1-2 sefer rica üzerine kabul etmiştim, sonra pişman oldum. Periyodik dergilerden arada bir talep gelir. Ödeme yapmanız halinde neden olmasın dediğimde bazısı cevap bile vermiyor. Kötü bir Kariye fotoğrafım vardı. Yıllar önce bir dergide kullanmak için istediler. Olur tabi, bedeli karşılığı elbette kullanabilirsiniz dedim. Ama firma bunun için kaynak ayırmadı dedi. Siz ücretsiz mi yapıyorsunuz dergiyi dedim. Kariye’yi tarif ettim; o zaman giriş ücreti 15 lira idi sanırım. Gidip rahat rahat çekebilirsiniz.

 

Buna benzer baya afili dergilerden bu konuda bütçe ayrılmadı gibisinden çok talep geldi. Tamamını reddettim. Nasıl olsa bir başkasının vereceğinden eminlerdi. Kibar kibar övgü dolu cümlelerinden ardından gelir talepler genellikle.

Bu işten anlayanlar zaten fotoğrafa para ödemeye hazır olanlar oluyordu. Yahut hakikaten onlar için gerekli bir fotoğraf olmalı.

Yabancılar bu konuda daha bilinçli ve anlayışlı oldu. Projeye göre basılı eserden gönderilmesi bile yetti. Amerika’dan birisi yazıp projeyi özetleyip spesifik olarak tek bir fotoğrafı istedi. Aylar sonra benden adres istediler ve 2 gün sonra koca ansiklopedi ebatlı bir kitap ekli mektubu ile birlikte bana ulaştı. Benzer şekilde İtalya’dan, Portekiz’den vs.

Öğrencilerden yahut tez yazanlardan zaman zaman talep gelir. Bunları direkt kabul ederim. Kanadalı bir lise öğrencisi ödevinin konusunu göndermiş, isterseniz öğretmenimin email adresi de bu demiş ve fotoğrafı ödevinde kullanmak istediğini belirtmişti. Ne diyebilirsiniz ki böyle birine hakikaten?

 

Fransa’da biri mimarlık tezi için panoramik İstanbul fotoğraflarına ihtiyaç duymuş. Hepsi sizde var kullanabilir miyim dedi. Olur dedim. Yalnız bir tane eksik dedi ve onu tarifledi. Çeker gönderirim dedim. Evet, onu çekip gönderdim.

Türkiye’den çokca oldu. Bu konuda itiraz etmedim hiç. Tez bu, basılsa nolur?

Biz İtalya’nın dünyaca ünlü bilmem ne mutfakları üreticisiyiz diye bir email geldi. Gönderen kişi kataloglarında kullanmak için bir fotoğraf istedi. Elbette, neden olmasın dedim. Ama görseller için bütçeleri yokmuş. Yahu size evime mutfak yapın desem benim 10 senelik bütçemi istersiniz 🙂 Başka kapıya hacı dedim.

İyi ama neden müdahale ediyorum?

Ticari olmayan kullanımlarda müdahale etmezseniz bir süre sonra fotoğraf anonim hale dönüşebileceği gibi üzerinde başkalarının isimlerini de rahatlıkla görebilirsiniz. Bir kişi fotoğrafımı kullanmış ve sahiplenmişti. Ben bana ait olduğunu belirterek ilk rastladığım yerden link verdim. Kişi bana ben şu tarihte yükledim, sizin verdiğiniz linkin tarihi daha yeni dedi. Kendince ispat bulmuştu. Hakikaten doğruydu. Fotoğrafın orijinali bende, hmm demekki başka yerden almış dedim. Sonra aldığı o siteyi de bulunca kişi ikna oldu. Orijinali bende demenize rağmen, bu nasıl sahiplenmekse artık, bilemedim.

Ticari kullanımlarda bedelsiz sunuyor olmanız halinde bu işten para kazananlara ayıp ediyorsunuz derim. Ben bu hatayı yaptım ve vermişliğim oldu. Uzun süredir asla vermiyorum. Gerçi, isteyende yok epeydir. 🙂

Başkasının fotoğrafına kendi isimlerini basanlar

Yeri gelmişken, bir de kendi ismi ve logosunu basanlar oluyor. Yahu hadi aldın yahut çaldın, ne demeye bunu yapıyorsun? Bir Facebook grubumuzda eski fotoğrafın orasına burasına kendi ismini yazma konusunda tartışmalarımız çok olmuştu. Yazamazsın arkadaş diretmelerime, tüm izahlarıma rağmen bunu sürdürenler oldu. Neymiş, emek verip onları internetten buluyormuş, hakkıymış. Ne kişi ne de gruplar kimse sahibi olmadığı bir fotoğraf veya esere bunu yapamaz. Yapan en hafif tabiriyle ayıp ediyordur.