Bir başka diyarda yaşamak: Kiev (2)

Kiev‘e geleli hayli zaman oldu. Bu arada yakın dönemde evi de değiştirdim. Normal şartlarda da taşınmak pek sevdiğim bir olay değildir. Derlenip toparlanması pek zor gelir. Bir anda evde aslında ne kadar çok parça olduğunu farkedersiniz. Sonrasında yeni taşındığınız evde ne kadar çok eksik gözünüze çarpmaya başlar. Özellikle geçici olduğunuzu düşündüğünüz yerde alsanız olmaz, almasanız olmaz şeklinde bir ikilemi de yaşarsınız. Ev değiştirmek oturumunuzu taşımak anlamına geldiği için pek de kolay olmuyor. Ev sahibinin resmi kaydınızı yapmayı kabul etmesi de gerekiyor. Kayıtdışılığın yüksek olduğu, kayıt kuyut işlemlerinin çok fazla ciddi ve etkili olduğu bir memlekette genelde buna yanaşmıyorlar. Kiev’de yaşayan insanların pek çoğunun kayıtları kimbilir nerede? Oy verme zamanları kayıtlı oldukları memlekete gitmeleri gerektiği için oy verme oranı da düşük diye biliyorum. (Seçimlere katılım oranında % 57 rakamını anımsıyorum) Bir sürü sebepleri var bunun. Mesela su, doğalgaz saati vs yok dairelerin pek çoğunda. Su parasını evdeki kayıtlı kişiye göre ödüyorsunuz. Sıcak ve soğuk su elbette.  Bu dairede de sadece elektrik saati var. Sabit olarak alınan her şey de % 20 KDV var. Kira kayıt altına alınırsa % 20 vergi ödenecek demektir. Belki fazladır, detayını bilmiyorum pek. O nedenle bu kaydı kabul eden ev sahibi bulmak mesele. Burada şansımıza denk geldi ve kayıtlı kişi arayan bir evsahibi bulduk. Daha iyi konumda ev bulayım deme şansınız zayıf oluyor. Olanla idare edeceksiniz bir bakıma. Diğer evden kaydı sildirmek ayrı bir macera oldu. Derken dün yeni eve kaydın ilk aşamasını tamamlamış olduk. Arada memurlar işi kolaylasın diyerek minik rüşvetler bırakılmazsa olmaz.

Akşam kayıt işlemlerinden dönerken taksi bulmakla uğraşmayayım, üstelik yakın diyerek ilk kez troleybüse bindim. Son durağa birkaç durak olduğu için belki çok kalabalık değildi ama yine de ayakta epeyce insan vardı. Haydee, parayı nereye vereceğiz derken orta önden sürekli konuşan bir kadın sesi duydum. Hafif topluca bir teyze bır bır konuşuyordu. 2 grivna uzattım, bileti ve 50 kapikimi verdi. Sonrasında o bileti deldirmeniz gerekiyor. İlk kez bindiğim için biraz şaşırdım ama sonrasında kolu buldum ve bileti sokup deldirdim. Bu arada ayaktayım. Muavin teyze diğer duraklara geldikçe otobüsün için dolanıyor, millete sürtüne sürtüne bir öne bir arkaya giderek bilet kesiyor. Parayı ödemeden inecekleri avlaması da lazım. Kapılar açıldığında tüm kapılardan inme ve binme işlemi olduğu için teyze bir önde bir arkada. Yorucu iş. Burası kış memleketi, insanlar kabanlarıyla bulunuyorlar derken otobüste gezinmesi de zorlu iş vallahi. Şu bilet işini çözmek bu kadar mı zor sahi? Bir ara okumuştum ama pek anlamamıştım, bizdeki Akbil tarzı bir yapıya geçeceklermiş. Tüm ulaşım hatlarında entegrasyon, aktarmalar ve aktarma ücretleri. Kesin kıyamet kopar. Özellikle metro hattında aktarmalar ücretsiz olması dolayısıyla ve aktarma oranı da hayli yüksek.

Yeni evden bahsediyordum. Eskisinden çok şikayetçi olduğum için bunda kusur aramıyorum. Semt olarak toplu konut bölgesi. Binaları Türkler yaptığı için “Türk şehri” de diyorlar. Metro hattının dışında. Eskisinin semtini tercih ederdim. Eşyalar daha kullanışlı ve temiz. Hakeza evde kullanışlı. Bir parça ekstra alışveriş yapmak durumunda kaldım. Özellikle mutfak malzemesi konusunda eksikler vardı. Normalde belki gerekmez ama ben çok çeşitli yemekler denediğim için farklı malzemeler de lazım oluyor. Belki bir Ukraynalı için bunlara gerek yok ama bizim için var. Hemen hemen eksikleri tamamladım. Yerleşmiş oldum. Şimdilik memnunum. Buranın standartlarına göre hayli iyi. 8. kat. Çevrede güzel bir orman parkı olmasa da orman var. Ancak düzenlenmiş bir bölge değil. Geçen pazar günü evde otururken haydi kalkıp keşfedeyim oldum. Issız bölgelere de dalmış oldum. Telefonda haritayı da kullandım. Birkaç gölet ve pek ayak basılmayan yerlerde dolandım. Fotoğraflar çektim. Çevrede market konusu biraz zayıf. Arada bir büyük marketlerden birine gittiğimiz için o da pek mesele değil. Metro olmamasından ötürü merkeze ulaşım konusu biraz sıkıntılı olacak. İşyeri yürüme mesafesinde olduğundan büyük dert sayılmasa da zaman zaman işime çok yarıyordu. Birkaç otobüs ve dolmuş var ama ne, nereye gidiyor henüz bilmiyorum. Bu nedenle taksi alternatifini daha sık kullanacağım gibi. Kış gelmek üzere olduğundan pek dışarı da çıkılmıyor zaten. Kiev’de de görmem gereken her yeri gördüm neredeyse. Birkaç müze kaldı ama pek önemli de değil. Ancak metronun kolaylığı başka tabi. Burada aa kim şimdi gidecek deyip eve tıkılmalar artacak gibi.

1. yazı: https://www.canercangul.net/2012/08/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev.html

3. yazı: https://www.canercangul.net/2014/04/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev-3.html
4. yazı : https://www.canercangul.net/2016/12/bir-baska-diyarda-yasamak-kiev-4.html