Sorunun temelinde beslenme alışkanlığı yatıyor
Kalp durmadan kan pompalar, sindirim sistemi çalışır, hücreler ölür, yeni hücreler oluşur derken mütemadiyen süren farkında olmadığımız bir çalışma var derimizin alt kısmında, hatta derimizde. Biz sadece nefes alır, yer, içer, uyuruz.
Sürekli olarak diyet programları açıklanıyor. Bunların pek çoğu şişmanlamaya karşı tedbirler, şişman olanları zayıflatmaya dönük programlar. Onu yeme zararlı, bunu içme fena olur. Bak şunları ye sadece, günde 2 öğün ye, günde 8 öğün ama az ve sık ye. Sürekli olarak öneriler dolanıp duruyor. Hep uzmanlar konuşuyor, yine de söylenilenler çelişkili.
Diğer taraftan yediğimiz gıdaların hem lezzet hem de besin değerleri konusunda sorunlar var. Domates domates gibi değil, tavuk eti tatsız tuzsuz, ekmekte besin kalmamış. Organik denilenler de bile lezzet olmuyor.
Kafalarımız karışık: Ne yesek sağlıklı besleniriz? O diyetisyenlerin işi, ben ne yemediğimi biliyorum en azından.
Çocuklar şekerli gıdaların, cipslerin esiri oluyor. Damak tatlarına çok daha uygun. Yemesi keyifli. Almasan zırıltısı çekilmiyor, sokağa çıkıyorsa kendi bir şekilde alıyor. Ne kadar uzak tutabilirsiniz ki? Ebeveynlerin işi çok zor. Ama olabildiğince uzak tutmaları lazım. Ailecek hamburgerciye oturan ve höpür höpür götüren aileleri anlamıyorum. Bir çocuğa yapılabilecek bundan büyük kötülük olabilir mi? Yanında kola muhakkak. Böyle bir anı çocuk zihni için fena bir zayiat.
Ben şunu yapıyorum: Ürün doğalsa mesele yok. Özel bir rahatsızlığım olmadığı içinde herhangi bir şeye dikkat etmiyorum. Organik olsun derdim yok. Bunu bir hastalık haline dönüştürmedim. Konserve kullanmıyorum. Ambalajlı üründen makarna harici kaçınıyorum. Margarinden daima uzak duruyorum. Asla % 100 kaçma şansım yok. Muhtemelen yemek yediğim lokanta margarin de katıyor olabilir. Eğer tadından anlamışsam yemediğim gibi o mekâna da bir daha uğramıyorum. Bol şeker içeren yiyeceklerle aram yok: reçel gibi. Baklava tarzı tatlıları seviyorum. Şekerli, tatlı yiyeceklerin içinde gerçekten şeker olduğundan emin olmaya çalışıyorum. Glukoz yahut fruktoz şurubu gibi karışımlar varsa tadına bile bakmıyorum. Market ürünlerinde üzerini okuyorum, çeşitli yağlar ve glukoz, fruktoz varsa almıyorum. Özellikle şekerli besinlerde ürün bulamamaya başladım. Neye baksam içinde glukoz, fruktoz şurubu var. Mevsimi harici meyve, sebzeden uzak duruyorum. Hiç kola içmiyor değilim ama en az seviyede tutuyorum. Hamburger ise binde bir. O da malum ıslak hamburger. Pizza ise onbinde bir. Cips ise neredeyse yemiyorum.
Gün gün ne yediğimin hesabını yapmıyorum. Canım ne çekerse yiyorum. Zaman zaman kaçırsam da o bile aşırı yemek olmuyor.
Dengeli besleniyor muyum? Bence hayır, ama en azından bilinen zararlılardan uzak durma gayretim bile yeterli. 50 yıl önce yaşayan biri bu tip zararlılarla pek uğraşmıyordu ama biz uğraşmak zorundayız. En azından kendi yakın çevremizi kontrol edebiliriz. Mesela yemekte benim yanımda kola siparişi veren kişiyi yakınen tanıyorsam uyarıyorum. Yahu kurufasulye yanında kola isteyen insanlar çıkıyor.